Bu gidiş iyi, eğer sonu gelirse...

Bu hafta Amatör ve Deniz köşesi, beş yılı geride bırakıyor. Her yıl geride kaldığında kendi kendime bir muhasebe yapıyorum: "Bu süre içinde neleri hallettik, nelerde geriledik?'' diye... Son yıllarda gerçekten de önemli işler yapıldı, bürokraside amatör denizcilikte devrim sayılacak adımlar atıldı. Beni mutlu eden son gelişme de geçtiğimiz günlerde Meclis'e verilen vergiyle ilgili tasarı oldu. Tasarıda, İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç'ın imzası var. Ona ve tasarıya emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Komisyonda bazı değişikliklere uğrayacağı da kesin. Ama ben gördüğüm bir iki noktayı belirtmeden geçemeyeceğim. Deniz araçlarının tamamen Motorlu Taşıtlar Vergi Kanunu dışına çıkarılması son derece doğru. Bu taşıtların kaydının harca bağlanması da doğru. Ancak her yıl harç alınması olayı hem yanlış hem de planlanan miktar çok yüksek... Öncelikle her yıl harç yatırılması, bürokratik işlemleri artırıp yeniden aracıların türemesine neden olacaktır. Boyları beş metreden küçük teknelerin kayıt dışı kalması, yerli tekne sanayiini doğrudan baltalar. Çünkü hem kaçak tekne yolu açılır hem de CE belgeli üretim yapmayanlara avantaj sağlar. Yabancıların teknelerini Türk bayrağına geçirebilmeleri çok olumlu olur, çünkü onlar da harç ödeyeceklerdir. Ancak harç yüksek kalırsa doğal olarak rakip bayrak tercihlerini kullanırlar. Örneğin Delaware ve diğerleri... Bu arada yabancılara tanınan hakların kesinlikle Türk vatandaşlarına da tanınması esastır. Halen yabancı bayrakta tekne barındıran Türk vatandaşlarının teknelerini Türk bayrağına geçirebilmeleri çok olumludur, zaruridir. Ancak bunlara ÖTV ve KDV muafiyeti tanınması ayrıcalık yaratacaktır. Dava konusu olabilir. Doğru yol mevzuatımızda yer almış bulunan 'Özel Tekne' tanımına uygun nitelikte; a. Türk vatandaşlarına ve/veya onların ortak oldukları yabancı tüzel kişilere ait olup 1.1.2008 tarihinden önce yabancı bayrak altında kayıtlı teknelerin vergisiz Türk bayrağına aktarılması, b. Türk vatandaşlarının 1.1.2008 tarihinden sonra satın aldıkları ve alacakları CE belgeli ikinci el teknelerin de vergisiz ithaline izin verilmesi, c. Türkiye'de oturma izni almış yabancıların, Özel Tekne niteliğindeki teknelerine Türk bayrağı çekebilmelerinin oturma izin süresiyle sınırlandırılması, d. Mevzuatımıza göre Özel Tekne olarak kaydı zorunlu olup, Özel Tekne Belgesi (ÖTB) alan bütün teknelerin yıllık harçlarının Delaware listesinin üç veya beş katı olarak saptanması ve üç-beş yıllık harcın peşin ödenmesine olanak sağlanmasıdır. Halen Özel Tekne Belgesi beş yıllık süreli olarak verilmektedir. Bu durumda isteyen bir, isteyen üç, isteyen de beş yıl geçerli belge alabilecektir. e. Özellikle Ege Denizi'ni Türk bayrağıyla donatmanın yolu, 27 yılın saçmalığını bir kenara itip dürüst, uygar, hakkaniyet gözeten, serveti esas almayan bir sistemden geçer. Yeni veya kullanılmış olarak 1.1.2009 tarihinden itibaren ithal edilecek teknelerden sadece ÖTV alınması, yerli imal edilen yeni teknelerden de sadece ÖTV alınması kabul edilebilir. f. Balıkçı ve liman içinde yolcu taşıyan teknelerin harçlarının yüzde 50 indirimli alınmasının mantığını anlayamıyorum. Onlar Gelir veya Kurumlar Vergisi mükellefiyse, özel tekne sahibi vatandaş da gelir vergisi mükellefidir. Bu ayrıcalığa gerçekten de gerek yoktur. Özetle; Atılacak bu yeni adımın bazı saplantılı ruhlar tarafından 'Lüks yatlara kıyak' olarak algılanmasından, bunun da bürokratları ve politikacıları etkilemesinden çok korkuyorum. Yapılmak istenilen, uygulamaları dünyadaki örneklerine uygun hale getirmektir. İnşallah komisyondan da çağdaş ve sağı solu delinmeden geçer de Türk amatör denizcileri rahat bir nefes alırlar. Hem Maliye yetkililerine hem de tasarıya emeği geçen politikacı ve bürokratlarımıza tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. Ellerine, beyinlerine sağlık...