Türkiye'nin AB üyeliği perspektifinin sürmesinin ülkenin daha demokratik ve istikrarlı olması için büyük bir önem taşıdığı bildirildi. The Economist dergisi, Avrupa Komisyonu Üyesi Olli Rehn'in, Türkiye'nin katılım sürecini, son durak kadar önemli olan bir yolculuğa benzettiğine dikkat çekerek "Eğer üyelik, son durak olarak dışlanırsa yolculuk devam edemez" diye yazdı.
İngiltere'de yayınlanan The Economist dergisi, AB'nin genişlemesini değerlendirdiği analizinde genişlemenin eski ve yeni tüm üyelerini zenginleştirdiğini, son genişlemenin tüm korkulara karşı yararlı olduğunu belirtti. Üye olmaya talip ülkelere de değinen dergi, "En zor vaka Türkiye" dedi. Türkiye'nin üyelik sürecinde karşılaşılan sorunlara işaret eden dergi, bazı müzakere başlıklarının Türkiye'nin limanlarını Rumlara açmadığı için askıya alındığını anımsattı.
"AKP DAVASI CİDDİ SORUN"
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin, Türkiye'nin üyeliği karşıtı tutumuna dikkat çeken dergi, "Türkiye'nin ciddi sorunları da var, başta laik düzeni tehdit ettiği gerekçesiyle iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'ni yasaklamayı tehdit eden dava" yorumunu yaptı.
Türkiye'nin üyeliği lehinde birçok stratejik argümanın bulunduğunu kaydeden dergi, "Büyük, laik bir Müslüman demokrasisidir. Boğazları ve Avrupa'yı enerji konusunda Rus gazına bağımlılığının azaltılmasına olanak sağlayacak gaz ve petrol güzergahlarını kontrol ediyor. Bu argümanlar, Türkiye'yi önemli kılıyor. Ancak birçok Avrupalı bunun AB'ye katılmasını gerektirmediğini düşünüyor" diye yazdı.
The Economist, son Eurobarometer anketinin Almanların yüzde 69'unun, Fransızların yüzde 54'ünün ve Avusturyalıların yüzde 81'inin Türkiye'nin üyeliğine karşı olduklarını gösterdiğini de anımsatıktan sonra Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn'in, değerlendirmesine yer verdi.
Rehn, AB katılım sürecini bir yolculuğa benzeterek yolculuğun son durak kadar önemli olduğunu, Avrupa'nın, Türkiye'nin stratejik önemi olduğu için Müslüman dünyasında istikrar ve demokratik çıpasının olarak "daha modern, demokratik ve istikrarlı" olmasını istediğini söyledi.
Dergi, Rehn'in, Türkiye'de arzulanan değişikliklerin sağlanmasının en iyi yolunun AB üyeliği süreci oluşturduğunu söylediğine dikkat çekerek "Eğer üyelik, son durak olarak dışlanırsa yolculuk devam edemez" görüşünü dile getirdi.
VERHEUGEN: "BİZİM TÜRKİYE'YE İHTİYACIMIZ DAHA FAZLA"
Ancak Fransa'da bir referandum koşulunun bulunduğunu da anımsatan The Economist, "Türkiye de oldukça hayal kırıklığına uğramış gibi gözüküyor" dedi ve Eurobarometer araştırmasının Türklerin yüzde 34'ünün Türkiye'nin üyeliğinden en çok yararını AB'nin sağlayacağını düşündüğünü gösterdiğine de dikkat çekti. Dergi şöyle devam etti:
"Belki şaşırtıcıdır ancak bazı üst düzey AB şahsiyetleri de aynı görüşte. Sayın Verheugen "Bizim Türkiye'ye olan ihtiyacımız, Türkiye'nin bize olan ihtiyacından fazla' diyor.
Bu beyanlar, Avrupalıları şoke edebilir ancak bunları duymalı. Genişlemeyi zengin Batı'dan yoksul komşularına bir hediye olarak görmeye fazla alışık. İki taraf için zordur. Ancak aynı zamanda tüm kıtayı istikrarlaştırmak, yeni piyasaları yaratmak, serbest ticaret ve serbest dolaşım ile birbirini bağlayan bağları oluşturmak için büyülü bir araçtır."
İngiliz dergisi, "Bu nedenlerle Avrupa'nın son gelişmesi sadece iyi bir fikir değil, aynı zamanda Avrupa'nın en önemli başarılarından biridir" dedi.
(ANKA)
Yayın tarihi: 30 Mayıs 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/30//haber,42273DFAAA1C4565B48423265F35C9A9.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.