Denizlerin yeni prensi Papa Joe

Geçen yıl denize indirilen Türkiye'nin ilk çelik gövdeli guleti Papa Joe, denizlerin yeni prensi olma yolunda hızla ilerliyor. Uzun bir yapım aşaması sonrasında denize indiği günden itibaren birçok VIP müşteriye hizmet veren Papa Joe, önümüzdeki kış sezonundan itibaren ise Türk bayrağını Seyşel Adaları'nda dalgalandıracak. Restoran işletmeciliği yapan Yücel Özalp, tanıtım firması sahibi Burak Büyükpınar ve araba kiralama firması sahibi Murad Geyimci tarafından üç yıl önce kurulan Blue Point Yachting, yatçılık sektörüne Papa Joe ile yeni bir soluk getirdi. Bugüne kadar denizlerde seyreden guletlerden çok farklı bir şey yapmak için araştırma yapan üç ortak, Türkiye'nin ilk çelik gövdeli guletini yapmaya karar verdiler. Şubat 2006'da kızağa konulan ve yapımı 15 ay gibi bir sürede tamamlanan Papa Joe'yu 2007 mayıs ayında denize indirdiler. Aslında çelik, gulet yapımında kullanılması zor bir malzeme. Buna rağmen dünya denizlerinde seyredebilecek güçlü ve dayanıklı bir tekneyi ortaya çıkarmanın gururunu yaşayan ortaklardan Burak Büyükpınar, "Bugüne kadar birçok tekne ile çalıştık. Fakat hepsinde bize göre bir eksik vardı. Bu eksikleri tek tek inceleyerek Papa Joe'nun yapımına başladık. Çeliğin glut yapımında kullanılması zor, çünkü ağaç gibi işlenmesi kolay değil. Fakat sağlamlık olarak çok daha iyi. Ahşap bir guleti her yıl bakıma almak gerekirken, çelik tekneyi daha uzun süre sonra bakıma alabiliyorsunuz. Tüm bunları planlayarak, dünyanın tüm denizlerinde rahatlıkla gezebilecek Papa Joe'yu ortaya çıkardık," diyor.

KABİNİ EN GENİŞ TEKNE
Tasarımı özel olarak hazırlanan Papa Joe'nun çok farklı bir tekne olduğunu belirten Büyükpınar şunları söylüyor: "Alışılmışın dışında bir çalışma yaptık. Papa Joe'da her şeyi yeniden keşfettik. Tüm detaylar tek tek projelendirildi. Teknenin içi tamamen özel bir tasarımla yapıldı. İlk başlarda İsrailli bir tasarımcı tarafından hazırlanan teknenin dekorasyonu daha sonra bizim tarafımızdan tamamlandı. Kabinler, misafirleri kendi evlerinde hissettirmek için mümkün olduğunca geniş ve yüksek tutuldu. Bugün 50 metrekarelik kullanım alanı ile master kabini en geniş olan tekne Papa Joe diyebiliriz. Bu yapılırken teknenin estetiğini de bozmamaya büyük özel gösterildi. Tüm düşüncemiz, kusursuz bir tekne üretmekti, bunu da sanırım başardık." Blue Point Yachting ortaklarından Yücel Özalp ise denizcilik sektöründe çok farklı bir hizmet sunmayı amaçladıklarını belirtiyor. "Türkiye'de birçok iyi tekne var ama önemli olan tekne ile birlikte verilen hizmet kalitesi. Sadece tekne yapıp suya indirmek, bu sektöre bir kazanç değil. Önemli olan verilen hizmetin de kalitesinin yüksek tutulmasını sağlamak," diyen Özalp sözlerine şöyle devam ediyor; "Papa Joe'nun altı kişilik personeli sürekli eğitimden geçiriliyor. Kaptanı, aşçısı, servis elemanları ve gemicileri, misafirlerin kendilerini evlerinde hissetmesini sağlayacak kadar tecrübeli. Müşterilerimizin çoğu kendi özel jetleri ile geliyor. Havaalanında şampanya ile karşılanıp, lüks araçlarla tekneye kadar getiriliyor ve tekneden ayrılana kadar en iyi hizmeti alıyorlar. Amacımız sadece tekne kiralamak değil, verilen hizmetin de özel olmasını sağlamak. Müşterilerin rahat olması için gerektiğinde teknede tek bir personel bile görünmüyor. Mavi yolculuk yükselen bir trend. Papa Joe ile sektörün standartlarını yukarı çekeceğimize inanıyoruz."

CİDDİ BİR PROJE
Türkiye'deki guletlerin çoğu, yaz aylarında çalışıp kışın yatıyor. Yücel Özalp, bunun çok efektif olmadığını belirtiyor. Bu nedenle onlar, kış sezonunda teknenin yurtdışında hizmet vermesini planlamışlar. Bunun için de öncelikle Seyşel Adaları'nı seçmişler. Özalp, "Papa Joe'nun Seyşel'e gitmesi, hem dünya ligine çıkması için önemli, hem de Türk yatcılık sekörünün tanıtılması adına ciddi bir proje. Papa Joe, kasım 2008 tarihinden sonra Türk bayrağını Seyşel Adaları'nda dalgalandıracak. Bu, teknemizin ilk uzun yolculuğu olacak. Bir yıllık bir tekne olduğu halde artık Papa Joe'nun ismi dünyada duyulmaya başladı," diyor.