kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Mayıs 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
NAZLI ILICAK

Celâl Bayar'ı andık

Celâl Bayar'ın doğumunun 125. yılı kutlanıyor. "Dalya" dediği 100. yaş gününü, Tercüman gazetesi kutlamış ve beraber pasta kesmiştik. Onunla nice anım var. Bugün sizlere, Kayseri'de cezaevindeyken, hatıra defterime yazdığı ve 27 Mayıs'ın mahiyetini kısaca anlatan görüşlerini sunmak isterim: ".... Siyasi hasımlarımız, Demokrat iktidara karşı, seçim ve milli irade yoluyla iktidara gelemeyeceklerini anladıkları için, aleyhte yıkıcı bir iftira kampanyasına koyulmuşlardı. Ordu ve toplu bir kuvvet olan üniversite, kullanıldı. Osmanlı İmparatorluğu'nun kökünden sarsılmasına sebep olan Yeniçeri isyanları tanzir edildi. İstanbul Üniversitesi'nin rektör ve bazı profesörleri, gerilik devri fetvacılarının yerini aldı. Kazan devrildi, malum ayaklanma vücuda geldi... Hiçbir memlekette ordunun politikayla uğraşmasının müsbet bir netice vermediği tarihi bir gerçektir. Esas terbiyesini, Atatürk'ün emir ve kumandasından alan cumhuriyet ordusunun küçük bir zümresinin dahi olsaböyle bir harekette bulunabileceği aklımızdan geçmezdi. İşte bu noktada gafletimiz oldu. Hıyanet galebe çaldı; iftira yağmuru altında imha politikası başladı... Yassıada hâkimlerine, kendilerinin ayaklanma emrinde, yalancı şahit müesseseleriyle, garazkârlarıyla, kukladan başka bir şey olmadıklarını anlattım..."
(24.12.1961-Kayseri Cezaevi) Türkiye'nin aradan 48 yıl geçtikten sonra dahi, hâlâ o kısır daireden kurtulamaması ne acı!