kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Mayıs 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MUHARREM SARIKAYA

Ziyaretçi patlaması...

AK Parti milletvekillerine yazılmak kaydıyla sorduğunuzda yanıt hazır: "Biz partinin kapatılacağına inanmıyoruz..."
Ancak yazılmamak kaydıyla sohbete başladıklarında veya "adlarının kullanılmaması" kaydıyla söze girdiklerinde, hemen hepsinin görüşü farklılaşıyor:
"Kapatacaklar... Kapatmayacak olsalar niye dava açsınlar ki..."
Parti içinde etkin hukukçu milletvekilinin şu sözleri ise daha ilginç:
"İradeye bakarsan kapatır, şartlara bakarsan kapatamaz... Yani irade kapatmadan yana, ama şartlardan çekiniyor..."
Kastı açık...
Eğer AK Parti kapatılırsa ortaya nasıl bir sonucun çıkacağını kimse öngöremiyor.
Kapanırsa gerilim olup olmayacağı tartışılıyor.
Belki bundan olsa gerek AK Parti Genel Başkanvekili Dengir Mir Fırat dünkü sohbetimizde Kastamonu şivesi ile şunları söylüyordu:
"Taş düşebülü, kütük gelebülü, ayı çıkabülü. Durum fiftyfifty (50-50)..."

Lagendijk'e soru
Fırat, bunları söyleyince Avrupa Parlamentosu Türkiye Karma Komisyonu Eş Başkanı Joost Lagendijk'in, "AK Parti kapatılacak" sözünü anımsattım.
Bunun üzerine Lagendijk ile ilgili bilgiler aktarmaya başladı.
Anlattığına göre, Lagendijk bir süre önce İzmir'de bu sözü söyleyince AK Parti harekete geçmiş.
Parti yetkilileri Lagendijk'ı arayıp, "Bu yönde bir söz söylediniz mi? Söylediyseniz hangi bilgiye dayanıyorsunuz?" diye sormuş.
Lagendijk,
bu sözleri söylerken herhangi bir veriye dayanmadığını, sadece kişisel görüşünü aktardığını söylemiş.
Fırat, "Fikir özgürlüğü içinde görüşünü ifade etmiş" demekle yetindi.
Türkiye'de herhangi birinin yargıya intikal etmiş konu üzerinde konuşma yasağı bulunurken, AB yetkililerinin konuşma hakkı olup olmadığı sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Adamların ülkelerinde parti kapatma diye bir şey olmadığı için şaşırıyorlar. Bu tür sözleri söylemekte de haklılar."
Fırat da bu sözüyle, kısa süre önce AK Parti Grubu'nda konuşan Başbakan Erdoğan gibi AB yetkililerine, "yola devam" mesajı veriyordu.

Orantısız
yükü
AB çevrelerinden gelen bu baskılar parti kapatmanın önüne geçilmesi için yeterli olacak mıydı?
Aslına bakarsanız, bu baskıların sonuç getireceğine AK Parti yetkilileri kadar seçmeni de inanmıyor.
Nedenini de iktidar partisi milletvekillerinin son günlerdeki yakınmalarından anlamak olası.
Çünkü, çoğunluğu son günlerdeki seçmen sayısında görülen artıştan yakınıyor.
Hatta bazıları yeni milletvekili olmasına rağmen, "seçmenden bunaldım" diye yakınıyor.
Ancak, seçmen de haklı, kapatma davası sonuçlanmadan işlerini çözümlemek istiyor.
Bundan dolayı da vekillerine "orantısız baskı" uyguluyor.
Ancak bu noktada dikkat çeken bir psikoloji de sergiliyor.
Kuliste karşılaştığımız seçmen, kapatma davasına oldukça sert tepki gösteriyor.
Hatta kapatma davası ile ilgili konu açıldığında sohbetini kavga eder gibi yapıyor.
AK Parti yöneticileri de bunun farkında olsa gerek, tabandan gelen sert tepkiyi olduğu gibi yansıtma üzerine kurulu bir politikanın hazırlığını yapıyor.
Eğer parti kapatılırsa, bugünkü gibi yumuşak bir üslup sergilenmeyip, sert bir propaganda süreci başlatılacağı bugünden görülüyor.