IMF ile 8.5 yıldan beri kesintisiz devam eden ekonomik program bitti. Ülke kotasının üstünde borcumuz olduğundan 10 Mayıs'tan itibaren Program Sonrası İzleme'ye geçilecek ve bu da üç yıl kadar devam edecek. IMF ile anlaşmada hükümet sanki Anayasa Mahkemesi'nin kapatma davası sonucunu görmek istediği izlenimi veriyor.
-
Hedefi neydi?- Böyle olunca 9 Aralık 1999'da başlayan IMF ile standby programlarına "şimdilik" kaydıyla noktayı koymuş oluyoruz. Acaba 8.5 yıl sürdürdüğümüz bu ilişkiden ne sonuç elde ettik?
Bunun yanıtı için bitişikte hazırladığımız tabloda 1999 ile 2007 verileri karşılaştırmalı olarak yer alıyor. Rakamlar kısmen karışık bir görünüm ortaya koyuyor. Ancak hemen belirtelim ki,
IMF programlarının iki temel amacı vardı: Biri enflasyonu düşürmek, diğeri kamu borcunu sürdürülebilir hale getirmek. Tablodan da izlenebileceği gibi, tüketici enflasyonu yüzde 70'lerden tek haneli rakamlara indi. Her ne kadar tek hanelerin üst basamağındaysak da burada net bir başarı elde edildiği kesin.
-
İki başarısı- Borçların sürdürülebilirliğinde de benzer bir sonuç elde edildi. İç borçlarını çevirmekte bir hayli zorlanan Türkiye bu girdaptan konsolidasyon veya moratoryum gibi yöntemlere başvurmadan çıkabildi. Bütçe disiplininin sağlanması ve faiz dışı fazla verilmesi, borçların milli gelir içinde küçülmesini ve rahatlıkla çevrilmesini beraberinde getirdi. İç borcun vadesi yaklaşık 4 kat artarken Hazine faizi de yüzde 110'dan yüzde 20'nin altına indi. Kamunun toplam borcu 77 milyar dolardan 286 milyar dolara çıkarken bunda 2001 krizinin ciddi etkisi oldu. 2001'de kamu borçlarının milli gelire oranı yüzde 62.8 düzeyini bulmuştu.
-
Programın yan etkileri- IMF programlarının ciddi yan etkileri de ortaya çıktı. Bunlar da
yüksek cari açık ve işsizlikti. İşsizlik oranı 1999'da yüzde 7.7 iken 2007'de yüzde 9.9'a çıktı. Gerçi bu durumdan 2001 krizi de sorumlu. Ancak IMF programı sürerken de bu krize girmekten kurtaramadığımız bir gerçek.
-
Önemli bir çıpaydı- IMF programı bu rakamsal sonuçların ötesinde Türkiye ekonomisi için ciddi bir çıpaydı. Türkiye iç ve dış dalgalanmalara karşı daha dayanıklı bir ekonomik yapıya kavuştu. Yabancı sermaye tarafından keşfedildi. Bunun sonucudur ki uluslararası yatırım pozisyonu açığı net bazda yüzde 304 büyüdü. Bu dönemde yerlilerin yurtdışındaki faaliyetlerinden daha çok, yabancıların Türkiye'de ekonomik aktivitesi olmuş. Doğrudan yatırımları, portföy yatırımları, verdikleri kredilerde ciddi artışlar meydana geldi. Yabancıların bu yolla Türkiye'deki toplam varlıkları 125 milyar dolardan 472 milyar dolara yükseldi. Bu da, geçmiş dönemde yüksek büyümenin nasıl sağlandığını ve finanse edildiğini ortaya koyuyor.
-
Giorgianni'nin yorumu- Şimdi IMF programının bitmesiyle farklı bir döneme geçtik. IMF izleme amacıyla yılda iki kez Türkiye'ye gelecek, ekonominin durumuna bakacak ve bir rapor hazırlayıp, açıklayacak. Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada
IMF Türkiye Masası Şefi Lorenzo Giorgianni bu durumu film sanayisini örnek vererek açıkladı:
"İhtiyati Standby'da hükümetin rolü rejisörlük ve metin yazarlığıdır. IMF'nin rolü de prodüktörlüktür. Program Sonrası İzleme seçeneğinde ise IMF'nin rolü film eleştirmenliğine eşdeğerdir." -
Nelerden olduk?- Bir anlamda IMF geçmiş dönemde ekonominin koordinatörlüğünü de üstlenmiş durumdaydı. Merkez Bankası ile Hazine ve hükümet arasında asgari uyumun gerçekleşmesinde önemli bir katalizör görevi görüyordu
. Daha IMF gitmeden enflasyon tahminlerini revize ettik, faizleri artıracağımızı ilan ettik. Hükümet mali disiplini gevşetti, faiz dışı fazlayı 0.7 puan aşağı çekti. Enflasyon konusunda hükümet ile Merkez Bankası ayrı telden çalmaya başladı. Maliye Bakanı, Merkez Bankası Başkanı'nı sert bir dille eleştirdi. Anlaşılan
IMF'nin gitmesiyle sadece ekonominin en önemli çıpalarından birinden değil, aynı zamanda ekonominin koordinasyonundan da olduk. Eğer kısa bir sürede yeni bir program ortaya konmazsa buna üçüncü bir kayıp olarak
ekonomide hedefsizlik de eklenecek. Butün bu nedenlerle 8.5 yıllık IMF dönemini iyi geçirsek de bundan sonraki döneme iyi başladığımızı söylemek oldukça güç.
- Sonuç- "Kötü başlangıçlardan kötü sonuçlar doğar." Euripides
Yayın tarihi: 12 Mayıs 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/12//haber,5C776E03DE9B443F96BDE9003AEA2B3F.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.