Fenerbahçe taraftarları Gençlerbirliği galibiyeti sonrasında şampiyonluk şansını büyük ölçüde yitirmiş takımlarını alkışlarla soyunma odasına gönderdiler. Çoğu buruktu ama Şampiyonlar Ligi'nde yaşadıkları büyük sevinçlerin hatırı üstlerindeydi. Bir hafta önce Galatasaray yenilgisi sonrasında Kezman ve Alex'in taciz edilmesini kendilerine yakıştıramamış, tribünlerde yeni bir çağ açmışlardı:
"Taraftar destekler."
Bu alkışların ve desteğin en önemli nedeni,
'hesap sorma' hakkını yöneticilerine vermeleridir. Taraftarlar oyuncuları alkışladılar çünkü onların şampiyonluk sevinçlerinin esirgenmesinin faturasını kesecek bir yönetimleri olduğuna inanıyorlar.
İKİNCİLİĞİN NEDENİ BULUNMALI Fenerbahçe tribünleri hakeme küfretmedi. Gereğinde bunu başkanları yaptı; 21 gün de ceza aldı. Tribünler; futbolcu protesto etmeyi, teknik direktör yuhlamayı bu sezon bıraktılar. Gördüler ki, onların beğenmediği zaten gidiyordu.
Şimdi,
'vekil hakkı' ile başkanlık koltuğunda oturan Aziz Yıldırım ile yönetimi oluşturan 14 kişi, taraftar adına, şampiyon olamamanın, hatta averajla ikinciliği elde etmenin nedenini bulmak, bunu da açıklamak zorundalar.
Zico ve bazı futbolcuların
"Şampiyonlar Ligi maçlarının öncesi ve sonrası bizi etkiledi" mazereti birkaç maç için geçerli olabilir. Ama sezon başındaki kayıp puanlar sırasında bu ligde oynamıyorlardı. Ya da Galatasaray'a karşı yürür gibi oynamanın nedeni de bu lig olamazdı. Bursa karşısına 10 yedekle çıkıp yenilmenin, kadro rotasyonunu bir türlü doğru yapamamanın veya takımın penaltıcısı dururken, Kezman'ın topu alıp, atışa yürümesinin nedenleri de Şampiyonlar Ligi olamaz.
Galatasaray veya Trabzonspor yenilgileri kenara alındığında, kayıp 23 puanın verilemeyen hesabıdır, bugün şampiyonluğun Galatasaray'a hediye edilmesinin sebebi... Zico da aynı şeyleri söylüyor. Ciddiyetsizlikten bahsediyor. Bu maçları üst üste yaşadığı, çoğunda da kazandığı için tedbir almayan kendisi değilmiş gibi... Ortada sorumsuz varsa, gereğini yaparsın. Yapamıyorsan, sahadakileri koşmak için ikna edemiyorsan, başkasına laf söylemezsin.
CİDDİYETSİZLİĞİN HESABI SORULMALI Ciddiyetsizlik, Kezman'ın penaltı atmaya cüret etmesi mi?
Futbolcuların Turkcell Süper Lig'deki maçları önemsemeyip,
'almaz' a yatması mı?
Ya da teknik direktörün Beşiktaş ve Chelsea ile oynayacağı hafta öncesinde, rakiplerinin maçlarını seyretmek yerine hafta sonunu Atina'da tatil yaparak geçirmesi mi?
Aziz Yıldırım'ın bunları görmemesi mi ciddiyetsizlik, ya da gördüğü halde müdahale etmemesi mi?
Eğer ettiyse, sürecin devam etmesinin nedeni nedir? Yönetimi de aşan bir gelişme mi var ortada?
Konuşma sırası şimdi Aziz Yıldırım'da... Şampiyonlar Ligi başarısı kulüp adına çok önemliydi. Ama onun arkasına saklanır ve taraftar adına aldığı yetkiyle gereken hesabı sormaz, yanlışları ortaya çıkarmaz, sezon boyunca yaptığı gibi önlem almaz, kendi hatalarını da bulup düzeltmezse konuşma sırası değişir ki, bu hiç iyi olmaz.
Bugünkü Tüm Yazıları
Konuşma sırası değişirse iyi olmaz
Yayın tarihi: 12 Mayıs 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/12//bilgic.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.