Anayasa Mahkemesi'ndeki kapatma davası AK Parti'yi siyasi sahneden tasfiye edebilir mi? Kuşkusuz, 'hayır'. Bir değil birkaç kapatma davası da olsa AK Parti olgusu Türkiye'den kolayca silinemez. AK Parti'nin gücünü eritecek faktörler başka
1-Halkla varılan mutabakatın bozulması
2-İstikrara önem veren Anadolu işadamları ile yolların ayrılması
3-Büyük patronlarla mesafenin açılması
4-Asker ve yargı ile güven bunalımı yaşanması
5-AB çapasının kopması, ABD ile ilişkilerin gerilmesi.
Bu faktörlerin bazısında sancılı süreç başladı bile. Ama iç ve dış siyasi gelişmeleri yönetme becerisi gösteren Hükümeti zorlayamaya aday alan 'ekonomi.' Zira, küresel yatırımcının ürkmesi, yerli üreticinin frene basması tüm hesapları değiştirecek önemde.
Yani kapatma davasının yapamadığını, ekonomik dengelerin bozulması birkaç ayda yapabilir . AK Parti'nin görünümünü bozabilir. İşte bu nedenle Hükümet ile Merkez Bankası arasında bilek güreşine tanık oluyoruz.
Çünkü, Başbakan Tayyip Erdoğan ve parti kurmayları, büyümeyen bir ekonominin küçülen siyaset anlamına geldiğinin farkında. Enflasyondaki sapmayı hazmetmeleri mümkün ama daralan piyasayı kabullenmeleri asla
Yalnız Banka DüşünsenizeBaşbakan Erdoğan'ın, 2008 yılı enflasyon hedefi belirlenirken yüzde 7-8 gibi daha gerçekçi bir orandan bahsettiği konuşuluyor. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve ekibi ise "Yüzde 4'lük enflasyon hedefini değiştirmektense o hedef doğrultusunda çabalamak daha doğru" diyor. Gelinen nokta, Başbakanı haklı çıkarıyor. Enflasyonun yılsonunda yüzde 9'u aşacağını bizzat Başkan Yılmaz ilan ediyor. Bu durumda "Piyasada yaprak kıpırdamazken faizlerin yükseltilmesi doğru mu?" sorusu akla geliyor. Hükümet, "Faiz artırılırsa 126 doları aşan hampetrol fiyatı mı gerileyecek, enflasyon mu düşecek?" diye tepki gösteriyor. Üstelik bu görüşü savunan kadro eskiye göre daha geniş. Başbakan ve ekonomi bakanlarının yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcıları, Grup Başkanvekilleri, Plan Bütçe Komisyonu üyeleri de aynı fikirde birleşiyor. Bu isimlerin tamamı aynı zamanda Ekonomi Koordinasyon Kurulu üyesi. Kaldı ki iş dünyasının, ihracatçının istekleri de siyasetçinin söylemi ile iç içe geçmiş şekilde.
Peki o halde ne yapmalı?
1-Enflasyon, 2009'da dahi yüzde 4'e inmeyeceğinden, bu orana göre parasal sıkılaştırmada inat edilmemeli. ABD örneği gözetilerek proaktif reçeteler geliştirilmeli.
2-Birikmiş siyasi kızgınlık bastırılmalı, Merkez Bankası Başkanı Yılmaz istifaya zorlanmamalı.
3-Enerji şokunun da etkisiyle bu yıl 50 milyar dolar cari açık oluşacağı, mali disiplinin hayati önem taşıdığı unutulmamalı.
4-Özelleştirmeler yoluyla 12 milyar dolar doğrudan uluslar arası sermaye girişi varsayımı tutmazsa acilen B Planı geliştirilmeli.
5-AB yolundaki reformlar, IMF ile yakın temas devam etmeli.
Bugünkü Tüm Yazıları
Dava değil, piyasa kapatır!
Yayın tarihi: 12 Mayıs 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/12//muderrisoglu.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.