Sonunda Türkiye de faiz artıran ülkeler kervanına katılmaya hazırlanıyor. İzlanda, Brezilya, Macaristan, Romanya, Güney Afrika ve Polonya gibi Türkiye benzeri ülkelerin faizlerini küresel piyasalardaki gelişmeler ve enflasyondaki artış eğilimine paralel artırmalarının ardından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da aynı yolu izlemek durumunda kalıyor. Nedeni de aynı.
Ciddi revizyonDün yılın ikinci Enflasyon Raporu'nu açıklayan Merkez Bankası enflasyon tahminlerini ciddi biçimde artırdı. 2008 sonu için enflasyonunu ocak ayında yüzde 5.5 bekleyen Merkez Bankası şimdi bunu yüzde 9.3'e yükseltti. Bu yüzde 70 oranında bir artış ve
çift basamaklara dayanmış bir enflasyon demek.
Enflasyonun 2009 için yüzde 4 yerine yüzde 6.7, 2010 için yüzde 4 yerine yüzde 4.9 çıkmasını bekleyen Merkez Bankası yüzde 4'lük hedefe
"kademeli faiz artırımı" ile ancak 2011 yılı sonunda ulaşacağını tahmin ediyor. Böylece 2008 sonunda ulaşılması beklenen
yüzde 4'lük hedefe üç yıl gecikmeyle varılabilecek. Hem de faizde artırım yapmak şartıyla.
İşçiye, memura, çiftçiye etkisiMerkez Bankası iki yıl üst üste enflasyon hedefini ıskalanmasına enerji ve gıda fiyatlarındaki yükselmeyi neden olarak gösterdi. Bu iki ana gruptaki fiyat artışlarının kalıcı olacağı da düşünüldüğünden faiz artırılıyor.
Merkez Bankası enflasyonda yüzde 4 hedefi değiştirmedi. Ama enflasyon tahminlerini yukarı yönde ve büyük oranlı revize etti. Karar alıcıların da açıklanan bu tahminleri dikkate almasını istedi.
2008 için yüzde 5.5 yerine yüzde 9.3 enflasyon tahmin edilmesinin etkileyeceği ilk alan ücret ve maaş artışlarının buna göre ayarlanması olacak.
Kredi faizleri artar
Tabii bir de tarımsal ürünlerin temel fiyatları da buna göre belirlenecek.
Temel faiz oranları artacağı için
kredi faizleri de yükselebilecek. Bu da ekonomik aktivitelere yavaşlama yönünde yansıyabilecek.
Faizler arasında Hazine faizleri zaten dünden itibaren artmaya başladı. İkinci el piyasada hazine faizleri geçen yılın mayıs ayından sonra ilk kez yüzde 19'un üzerine çıktı. Bu faiz artışları, Merkez Bankası'nın artırımlarına bağlı olarak devam edebilir. Artışın ardından bonolara yatırımın cazibesi artabilir.
Faizler artması üretimi, yatırımı ve tüketimi menfi etkileyeceği, şirket ciroları ve kârlarını azaltacağı için borsayı da olumsuz etkilemesi beklenebilir. Nitekim dün borsanın tepkisi de bu yöndeydi.
ABD'de ana sorun ne?Dün ABD büyümesi yüzde 0.6 olarak açıklandı. Beklenenin üzerinde bir artış. Piyasaları olumlu etkilemesi bekleniyor. Yine bu büyüme verilerinin ardından ABD Merkez Bankası'nın faiz kararı açıklanacak. Artık bankanın elinin rahatladığı varsayılabilir. Çünkü bütün uğraş ekonominin bir resesyona girmesini önlemekti.
Eğer dünkü verilerden sonra büyümenin ana sorun olmaktan çıktığını düşünüyorsak, bu kez enflasyon gündeme gelecek. Yani Fed'in uğraşacağı bir sorun hep var olacak. Fed faiz indiriminde durur ve devamında artırımlar da gündeme gelirse, böyle bir süreç Türkiye'deki faiz artırımlarını daha hızlandırabilir. Bu açıdan bakılınca faiz düşüren bir ABD'yi arayabiliriz de. Sonuç ne olursa olsun, Türkiye'de bundan sonra faizler de yüksek olacak.
Sonuç
"En büyük ders, insanın kendi yaşamıdır." Plinius
Yayın tarihi: 1 Mayıs 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/01//haber,BBCA2196BBA94BD082AF896DDE4BF82F.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.