kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Mayıs 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Adaletin bu mu Türkiye?..

İzmir'de lise öğrencisi iki kız, okul müdürüne çıkıp, sınıf arkadaşları üç kızı şikâyet ettiler. Arkadaşları onları tehdit edip birer, tekrar ediyorum, birer liralarını almıştı.
Müdür öğrencileri çağırıp biraz azar biraz nasihatle barıştıracağına, ya da okul disiplin kuruluna sevk edeceğine polis çağırdı.
Polisler "Bir daha yapmayın, falan" diyeceklerine, kızları savcılığa sevk ettiler..
Savcı "Bunun için bana mı geliyorsunuz, ayıptır" diyeceğine, kızları "Nitelikli yağma"yla, soygun için çete kurmakla suçladı. Mahkemeye sevk etmekle kalmadı, arkadaşlarından birer lira alan kızları bir de tutuklayıp cezaevine gönderdi.
Toplam 2 liranın davası Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü ve kızlardan çete reisi olduğu kabul edileni 4 yıl iki ay, öbür ikisi 2 yıl 9 aya mahkûm oldular..
Daha ilk duruşmada birer liraları alınan kızlar, arkadaşlarından davacı olmadıklarını açıkladıkları halde..
Garip mi?.. Değil?.. Vukuatı adiye bizde.. Antep'te baklava çalan çocukları unuttunuz mu?..
Daha dün bir yeni haber gelmedi mi?..
Bu defa İzmir Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi bir başka çocuktan tehditle 85 kuruş alan bir çocukla, "Parayı ver, yoksa seni döver" diyerek tehdit (!') eden arkadaşını 10'ar yıl hapse mahkûm etti. Para miktarı düşük olduğu için 5'er yıla, çocuk oluşlarını ve pişmanlıklarını da dikkate alıp, 2'şer yıl 2 aya, duruşmada iyi halli oldukları için de 1'er yıl 10 aya indirdi. Şimdi iki çocuk 85 kuruş için içerdeler.
Çocuklar, Türk Ceza Kanunu'nda "Hırsızlık suçunun ağır ve acil bir ihtiyacı karşılamak için işlenmesi halinde, ceza vermekten vazgeçilebilir" diye bir madde de olduğu halde mahkûm oldular.. (Bu paraları aç oldukları için istemişlerdi. Başka işe de yaramazdı zaten.)
Çocukların hepsinin ortak sözleri "Biz neden yargılanıyoruz, niye ceza alıyoruz, suç işlemedik ki" oldu..
Gelin de onların çocuk kafalarına arkadaşlarından bir lira, 85 kuruş istemenin ağır cezalık suç olduğunu anlatın bakalım..
Cezanın ana hedefi ıslah ve topluma yeniden kazandırmakken, 1 lira, ya da 85 kuruş yüzünden yıllarca hapiste yatan ve "Sabıkalı hırsız", "Suçlu" damgası yiyen çocuğun çıktığında ne hale geleceği bilinir ve topluma nasıl kazandırılacağı sorulurken..
Şimdi "Ne yapalım, bu ülkenin yasaları böyle.. Savcılar, yargıçlar ne yapsın?.. Şeriatın kestiği parmak acımaz" diyecek olalım..
Hadi bunu da okuyun ve deyin bakalım?..
Üç gazeteci arkadaşımız, meslekdaşımız, Vatan gazetesinden İlker Akgüngör, Ahmet Şener ve Alper Uruş, görevlerini yaparken bir evden fırlayan 18 kişinin saldırısına uğradılar. Linç edilme tehlikesi atlattılar. Ölümden döndüler. Üçü de yaralandı ve hastanelik oldular.
Kameraları ve çantaları gasp edildi.
Jandarma saldırganlardan 11'ini yakaladı ve savcılığa sevk etti. Nöbetçi savcı, hepsini daha o gece serbest bıraktırdı..
Toplu saldırı.. Linç teşebbüsü, yaralama.. Kamera ve çantaların gasp edilmesi.. 1 lira ya da 85 kuruş değil, üzerlerindeki her şey.. Mesleki araçlar üstelik.. Ve hepsinden önemlisi.. Anayasa ihlali.. Anayasa teminatı altındaki vücut dokunulmazlığının, düşünce, ifade ve basın özgürlüğünün ihlali..
20 yıla, 30 yıla kadar dava açabileceğin eylemler bunlar.. 1 lira gasp edenleri tutuklatan yasalar, gazetecinin meslek araçlarını, döverek gasp etmeye göz mü yumuyor?.. Düşünce, ifade ve basın özgürlüğü daha nasıl engellenir?..
Şimdi söyleyin bakalım, bu ülkede böylesi adaletsiz, böylesi kamu vicdanını yaralayan, hakka, hukuka, adalete ve giderek devlete inancını sarsan uygulamaların tek suçlusu sorumlusu, yasalar mı?.. Uygulayanların hiç mi katkısı yok?..
Benim vicdanım çok, ama çok rahatsız?..
Ya sizin, Sayın Adalet Bakanımız, ya sizin?..
Bu insanı şoke eden adaletsizlikleri önlemek için bir şeyler düşünüyor musunuz?..
En azından yasaları yeniden gözden geçirmek, bazılarının değişmesi için Meclis'e tasarılar sevk etmek gerekmiyor mu?..
Yoksa Ziya Paşa'nın çizdiği Osmanlı tablosu hem de bu defa yasal olarak mı devam edecek?..
"Milyonla çalan mesned-i izzette ser-efrâz
Bir kaç kuruşu mürtekibin câyı kürektir."