kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Mayıs 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Basın gözlüğü

"Basın özgürlüğü günü" nün manasına uygun olarak, bir pencere de kendi camiamıza.
1 Mayıs'tan bizim mesleğe de öyle "şaşı" bir bakiye kaldı:
Bir baktık; eskiden "muhalif damarları" yetkinleşti sandığımız, şimdi "iktidara akraba" nice gazete ve meslektaş... Maaşallah!
Onca merhale, onca badireden sonra, demokrasi, özgürlük, hak kültürünün menzili işte o kadar!
Ha polis tekmesi, sopası... ha onların "yasak ve devlet şiddeti"ne kana kana kankalığı.
Öyle ya... "Provokasyon ihtimali, kanun dinlemezlik, milletin trafiğini, işini aksatan zulüm" var idi!
Başka güçlere karşı edinilmiş onca demokrasi cephanesi, bir anda nitelik değiştirmiş, devlet gücüne tapına tapına cop olmuş, sopa olmuş, tekme olmuş, hak ve özgürlük ufuklarına manşet manşet, yazı yazı vuruveriyor.
Maddeten de ayıp olmuş, manen de çok ayıp olmuş!
En göz yaşartıcı bomba ise, büyük medya grubunun, "Polis devleti"ne karşı, "işçiden, emekçiden yana" tavrı idi.
Buna diyecek yok. Helal olsun size, helal olsun!
Ama iktidar ile limoni olunmadığı durumlarda nasıl tezahür edebilirdi bu hassasiyet, elimizde içtihat çok.
"İşçiye, emekçiye" ve "3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü" nün gazetecilerine "iş güvencesi kanunu", yani keyfi işten atmaya azıcık fren çıkmasın diye, DSP, MHP, ANAP koalisyonu ile önce al takke ver külah, sonra dönemin Çalışma Bakanı'na mayolu resmi eşliğinde manşetten haberle salvo mesela.
Elbette her şey değişmiş olabilir.
O yüzden, hem "İşçi bayramı"ndaki hassasiyetleri, hem "basın özgürlüğü"ne düşkünlükleri vesilesiyle, en şöhretli yazarları da dahil, tüm işçilerinin tam ücretlerinin tastamam brütünü, tam sigorta primi, tam vergisi ve tam kıdem hakkı ile birlikte bordrodan gösterecekleri gün bugündür.
Hem prim kaçmaz, hem vergi kaçmaz, hem "işçi hakkı" kaçmaz. Hem 1 Mayıs hakkı, hem 3 Mayıs özgürlüğü kutlanmış olur! Tabii sendika da olsa çok "İşçinin, emekçinin bayramı" olur!