"Kıbrıs'ta görüşmeler gecikmeden başlamalı"

AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Kıbrıs Rum Kesimi Cumhurbaşkanlığına Dimitri Hristofyas'ın seçilmesinin, Kıbrıs sorunundaki uzun süreli kilitlenmenin üstesinden gelinmesi için bir fırsat olduğunu belirterek, "Komisyon, ilgili tüm tarafları bu şansı değerlendirmeleri ve Birleşmiş Milletler nezaretindeki görüşmelere gecikmeden başlamaları için güçlü bir şekilde teşvik etmektedir" dedi.

Avrupa Parlamentosunun Rum Üyelerinden Marios Matsakis, verdiği soru önergesinde Kıbrıs Rum Kesimi'nde yeni seçilen Cumhurbaşkanı Hristofyas'ın, bir önceki cumhurbaşkanından daha az "şahin" olduğunun düşünüldüğünü bildirdi. "Türkiye, örneğin Ankara Protokolü'nü onaylamak gibi hüsnüniyetli bazı girişimlerinde bulunsaydı, başarılı bir sonuç için daha fazla umut duyulan çözüme yönelik görüşmeler, son derece olumlu bir zeminde hemen başlayabilirdi" diyen Matsakis şu soruları yöneltti:

"-Komisyon, bahsedilen lider değişikliğini, Türkiye'ye böyle bir hüsnüniyetli hareketin yararı ve zorunluluğunu göstermede liderlik rolünü üstlenme fırsatı olarak değerlendirecek mi?

-Komisyon, Kıbrıs sorunuyla ilgili tarafları, görüşmelerin bir an önce yeniden başlaması konusunda teşvik etmek için harekete geçecek mi?"

"TARAFLAR ŞANSI DEĞERLENDİRMELİ"

AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn yanıtında "Sayın Hristofyas'ın Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Başkanı seçilmesi Kıbrıs konusunda uzun süreden bu yana devam eden kilitlenmenin üstesinden gelinmesi için bir fırsat sağlamaktadır. Komisyon ilgili tüm tarafları, bu şansı değerlendirmeleri ve Birleşmiş Milletler nezaretindeki görüşmelere gecikmeden başlamaları için güçlü bir şekilde teşvik etmektedir" dedi.

Olli Rehn ayrıca AB Komisyonu'nun anlaşmazlığın kapsamlı bir çözüme ulaşması yolundaki tüm çabaları da güçlü bir şekilde destekleyeceğini bildirdi.

"KUZEY KIBRIS'IN ANA UYUŞTURUCU NOKTASI OLDUĞUNA İLİŞKİN RESMİ BİLGİ YOK"

Bu arada Matsakis'in "Lefkoşe'deki batılı diplomatik kaynaklara göre, yasadışı narkotik maddelerin çoğunun çıkış kaynağı Afganistan'dır ve Türkiye ve Kuzey Kıbrıs üzerinden Avrupa'ya nakledilmektedir. Komisyon bundan haberdar mıdır?" şeklindeki bir başka soru önergesi de yanıtlandı.

Önergeye yanıt veren AB Komisyonu'nun Ulaştırmadan Sorumlu Üyesi Jacques Barrot ise, Europol ve BM Uyuşturucu ve Suç Bürosu'ndan edinilen bilgilere göre Avrupa'da bulunan hemen hemen tüm eroinin çıkış noktasının Afganistan olduğunu belirtti. "Coğrafi konumuna bağlı olarak Türkiye, Avrupa'ya eroin tedarikinde ana koridor olarak kullanılmaya devam etmekte, Balkan rotası için bir başlangıç noktası işlevi görmektedir" dedi. Barrot yanıtına şöyle devam etti:

"Bununla birlikte, ne Europol ne de BM Uyuşturucu ve Suç Bürosu bilgileri kuzey Kıbrıs'ın eroin için temel transit noktası olduğunu doğrulamamaktadır.

Komisyon, Türk Hükümetini uyuşturucu ticareti ve uyuşturucu suçlarına karşı önlemlerde faal biçimde desteklemektedir. Son (2007) İlerleme Raporu'na göre Türkiye AB'nin Uyuşturucuyla Mücadele Stratejisi'yle (2005-2012) aynı yönde bir Ulusal Uyuşturucuyla Mücadele Stratejisi kabul etmiştir. Türk Polisi tarafından uyuşturucu ticaretine karşı, Üye Devletler ve diğer ülkelerle işbirliği içinde gerçekleştirilen başarılı operasyonlar, önemli büyüklükte yasadışı uyuşturucu madde ele geçirilmesiyle sonuçlanmıştır."

(ANKA)