Ediz Hun: Çok yakışıklı bir damat istemem ben

- Oğlunuzla ilgili bir sorun yaşamıştınız... Şimdi nasıl? - E.H: O tamamen bir komploydu. Geçti gitti. - B.H: Ama çok acı veren bir şey. - E.H: Yani o ayrı bir şey. Benim şahsıma karşı yapılmış olan bazı davranışları unutmam. O tamamen bir komploydu. Onun üzerinde durmadık bile. O bizi üzüntüye sevk etmedi. Bir partiye mensup olduğunuz zaman, o partiyi sevmeyenlerin hedefi oluyorsunuz. Birtakım parti mensuplarının, bakanlarının veya belirli düzeydeki kişilerin basında nasıl hedef alındığını siz de görüyorsunuz.

- Peki evliliğe gelirsek, eşiniz ne yapsaydı affetmezdiniz? - E.H: Evliliğin mukaddesatına aykırı davransa affedilmezdi. Yuvayı dişi kuş yapar. Yani bana söyleyip, açıklasaydı, mahkemeye başvurur ayrılırdık. Neticede fazla bir reaksiyon göstermezdim. - B.H: Ediz beni hep el üstünde tutar. Ruhumu okşar. - E.H: Bak görüyor musun, ne kadar güzel konuştu benim için. - B.H: Beni aldatsa hiçbir zaman yürümezdi. Ona saygım ve sevgim biterdi. . - E.H: Görüntüm ne kadar mülayim gözükse de, çok öfkeli olabiliyorum bazen. Trafikte arabadan indiğim çok olur. Bazı şeylere sabır gösteremem. Terbiyesizlik, saygısızlık, nankörlük, vefasızlık.. İstersem 80 yaşında olayım, inerim arabadan. Ama hatalıysam özür dilemesini bilirim.

- Fedakık kadına mı düşer evlilikte? - B.H: Daha çok kadına düşer tabii... Bu evlilikte fedakârlık değil ama uyumlu olmaya çalıştım Ediz'e. Yani onun istekleri doğrultusunda hareket etmeye çalıştım. Hiçbir zaman onun istemediği şeyleri

yapmadım. - Nedir onlar? - B.H: Bu yaşta mesela ben dans etmek isteyebilirim. Önemli bir kısıtlamam yok aslında. - E.H: Kaprisi yok, sakin, hayatta tek bir düşmanı yoktur, Berna'nın. Benim var. Ölsem arkamdan 10 kişi mutlaka sevinecektir.