Adrenalin ve hız tutkunlarının yeni merakı olan Caterham yarışlarına katılmak için iki hafta sonu boyunca eğitim almak ve lisans sahibi olmak yeterli..
İngiltere'nin güneyinde yer alan kasabanın adını taşıyan Caterham, yarış sevdası olan herkes tarafından sürülebilir bir yarış arabası. Klasik görünümlü bu arabalar 60'lı yıllarda Formula 1 pilotlarının antrenmanı için tasarlanıyor. 1986 yılından bu yana dokuz ülkede düzenlenen Caterham yarışlarının Türkiye ayağı, merkezi İzmir'de bulunan ABC Motor Sporları tarafından düzenleniyor. ABC'nin kurucu ortağı ve yarış tutkunu Cem Kitapçı ile Caterham yarışları hakkında konuşmak için İstanbul'da buluştuk. Cem Kitapçı beş senedir Amerika Florida'da yaşıyor ve Caterham yarışlarına katılmak üzere her sene Türkiye'ye geliyor.
- Caterham arabalarını anlatır mısınız?
- 1957 yılında Colin Chapman tarafından tasarlanan Caterhamlar önceleri Formula 1 pilotlarının antrenmanı için kullanılıyordu. Öyle bir araba yaratıyor ki pilotlar arasında tutulduğu kadar araba sürücülerinin de beğenisini kazanıyor. Daha sonra arabalar Lotus tarafından 'Super 7' adı altında üretilmeye devam ediyor. 1973 yılında İngiliz grubu Caterham tarafından satın alınan arabalar artık bu adla anılıyor. Ancak yarışçı özelliğini hiçbir zaman kaybetmeyen arabalar hem şehirde hem de yarış pistlerinde aynı anda boy gösteriyor. İlk başlarda diğer arabalarla yarışan Caterham'lar hep birinci olduğu için yarışlardan men ediliyor. Bunun üzerine 70'lı yıllarda Caterham'ların kendi aralarında yarışmaya başlıyor. Bu durum, motor sporlarında da tek marka, tek kupa yarışların da ilki.
FORMULA'DAN FARKI YOK
- Caterhamların özelliği nedir?
- Çok hafif ve seri olmaları.
450- 500 kilo ağırlığına sahip oldukları için diğer arabalara göre çok daha hızlı gidebiliyorlar. 100 beygir gücüne sahip oldukları halde 250 beygir gücünde bir arabayla eşit güçteler.
- Şu an kaç Caterham arabası bulunuyor?
- Bizde 12 tane 100 beygirlik, üç tane de 140 beygirlik araba var. Ayrıca üç şahıs için de 140 beygirlik üç araç ithal ettik.
- Ne tür bir yarıştan bahsediyoruz?
- Aynı Formula'da olduğu gibi pist yarışlarından. 100 ile 260 beygir arası değişik motor güçleri bulunuyor ve gücüne göre belirli sınıflarda yarışıyoruz. Aşağı yukarı beş-altı değişik sınıf var. Bizim 100 ile 140 beygir gücünde iki kategoriden araçlarımız var. Caterham'lar kendi aralarında yarışmaya başlayınca her ülke kendi şampiyonasını yarattı. Başta İngiltere olmak üzere bugün Almanya, Fransa, İspanya, Portekiz gibi 11 ülkede yarışlar yapılıyor. Türkiye'de bu yarışlar ilk kez 1998 yılında düzenlendi. O zaman APEKS Motor Sporları adlı bir firma bu arabalardan ülkemize 12 tane getirip sezon boyunca kiralıyordu. Sonra ortaklarım Aytül Sakallı, Bülent Solmaz ile birlikte 2005 yılında ABC Motorsporları adı altında bütün arabaları onlardan satın aldık ve yarışları sürdürdük.
PİSTLER SINIRLI
- Yarışların içeriğini anlatır mısınız?
- 12 arabamızla her sene Caterham Türkiye Şampiyonası'nı düzenliyoruz. Bu şampiyona her sene değişiyor. Örneğin ilk yaptığımız yıl, altı hafta sonunda yapılan altı yarıştan oluşuyordu. Seneye göre yarış sayısı değişiyor. Geçen sene beş hafta sonu boyunca çift yarışlar düzenledik, yani 10 yarış yaptık. Bir de İngiltere'nin düzenlediği Avrupa Şampiyonası var, orada Avrupa'nın değişik pistlerinde yarışlar düzenleniyor. Biz bu yarışa 2001'de dört kişi olarak katıldık. Bu şampiyonaya tekrar katılmayı düşünüyoruz. Türkiye'de olanaklar kısıtlı, bir İzmir bir de İstanbul Körfez'de pist var. İstanbul Park da var ama orada yarışmak çok zor. Normalde Caterham yarışları 15 ile 20 tur arası değişir. Biz bu sene değişik bir yarış düzenlemek istedik. Her araca iki pilot koyup takımlar düzenledik ve her yarış iki buçuk saat sürdü. Arada pilotlar değişti, benzin takviyeleri yapıldı. Çok heyecanlı, 120 turluk yarışlar oldu.
- Sizin merakınız nasıl başladı?
- Araba sporlarıyla Louisiana'da üniversitede okurken ilk kez tanıştım. Louisiana malum bataklıklarla dolu. Arkadaşlarla ciplerde bataklıklarda araba sürerdik. Türkiye'ye geri geldiğimde de yakın çevrem bana Camel Trophy'ye yazılmamı önerdi ve böylece yarışmaya başladım. 1990 yılında Camel Trophy'ye katıldım. O yıl benimle yarışan Metin Kap, bana Caterhamlar'dan bahsetmişti. APEKS'in sahibi Kanada'ya yerleşince kendisinden arabaları satın aldık ve bu işe soyunduk. Camel Trophy'den sonra off road yarışlara katıldım ve 1995 yılında Türkiye şampiyonu oldum. Motosiklet yarışlarına ve Formula 3'lere katıldım. Şimdi de Caterham'larla yarışıyorum.
- ABC Motor Sporları'ndan bahseder misiniz?
- Şirketimizi kurarken üç amacımız vardı; motor sporları yapmak, bu sporu Caterham'larla yapmak ve yarışmak. Bu arabalar olmazsa yarışlar da olmaz. Birilerinin bu arabaları satın alıp bu yarışları organize etmesi gerekiyordu. Yani hem işimiz hem hobimiz oldu Caterham'lar. Bu tam bir organizasyon meselesi. Araçları alıyorsunuz, bakımlarını yapıyorsunuz. Senelik bir şampiyona için bütün bu sistemi oturtmanız lazım. Federasyonla da işbirliği içindeyiz. Bunun senelik bir bütçesi var biz de bunu 12 arabaya bölüp, yarışlara katılmak isteyenlere sunuyoruz. Bu meblağ karşılığında yarışçılar hiçbir şeyle uğraşmayıp sadece yarış günü gelip yarışıyorlar.
BİZDE DAHA ZEVKLİ
- Amerika'da yaşayıp yarışlara katılmak zor olmuyor mu?
- Tabii ki çok zor oluyor benim için. Tüm yarışlara gelmeye çalışıyorum. Bazen üç haftalığına gelip, iki yarışı birleştiriyorum. Ne yazık ki tüm yarışlara gelemiyorum.
- Amerika'da da Caterham yarışlarına katılıyormusunuz?
- Amerika'daki yarışlara katılmıyorum, mesafeler çok büyük olduğu için çok masraflı oluyor. Bizim sevdiğimiz formatta yarış yok, yarışlar sönük geçiyor. Amerika'da daha çok golf oynuyorum bir de paraşütle atlıyorum. Ayrıntılı bilgi için: www.abcmotorsporlari.com
Yayın tarihi: 19 Nisan 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/19/ct/haber,DA5585E43FB34B44ABFA2FC4B1494DAD.html
Tüm hakları saklıdır.