Diyarbakır'dan 'tek isteka' çıktı yola

Hacı Arap Yaman, sekiz çocuklu bir ailenin yedinci çocuğu olarak Bismil'de doğdu. Şimdilerde Diyarbakır'ın en büyük ilçesi olan Bismil, o zamanlarda herkesin hayatını tarımdan kazandığı, kendi halinde bir yerdi. Ve bu ilçenin dünyayla tek bağlantısı sabah altıda Diyarbakır'a gidip, akşam altıda geri dönen trendi. Akşam saatlerinde tüm ahali, giyinip, kuşanıp, tıraş olup trenin gelişini beklerdi. "Kendi dışımızdaki insanları da görebilmemizin tek yolu buydu," diyor Yaman. Bir gün bu trenden Semih Saygıner indi. Yıl, 1983'tü. Semih Saygıner'in yeni yeni şampiyonluklar kazanmaya, adının duyulmaya başlandığı bir dönemdi. Ve bu ziyaret Hacı Arap Yaman'ın hayatını değiştirdi. Saygıner'le tanıştı, onun yaptığı gösterileri izledi ve bilardoya ilgi duymaya başladı.

SPONSORSUZ BAŞARI ZOR
O zamanlarda 18 yaşındaydı. Şimdi 42. Aradan uzun yıllar geçse de, bilardo tutkusu onu hiç bırakmadı. Ve 4 Nisan'da Belçika'da yapılan Dünya Artistik Bilardo Şampiyonası'nda birinci olarak, altın madalya kazandı. Böylece bu dalda Türkiye'ye ilk şampiyonluğu da getirmiş oldu. "Rakiplerim çok zorluydu. Aralarında Avrupa ve Dünya şampiyonları vardı. Ama başarılı olmayı çok istiyordum. Zaten çevremde hırslı olduğum hep söylenir," diyor. Bu, Hacı Arap Yaman'ın ilk şampiyonluğu. Ve belki de biraz geç gelen bir şampiyonluk. Yaman bunun sebebini şöyle açıklıyor: "Bu yıl, 15 yarışmaya katılabilirim. Ama sponsorum olmadığı için çok azına gidebiliyorum. Türkiye Bilardo Federasyonu'ndan destek görüyoruz. Milli takıma giren sporcuları yarışmalara götürüyor. Bu sporun daha ileri götürülmesi için özel sponsorlar gerekli. Bunun yanı sıra bireysel spor dallarında en fazla madalya getiren spor dallarından biri bilardo. Ama büyük kulüpler ilgi göstermiyor. Bu konuda bilgileri olmadığı için branş açmıyorlar. Birçok spordan çok daha az yatırımla bilardoya da girebilirler." Hacı Arap Yaman'ın tüm hayatını bilardo yönlendirmiş. 18 yaşında Saygıner'le tanışmasından sonra Bismil'deki bilardo kafede oynamaya başlamış. "Hayatımda dönüm noktası olan bir kişinin daha ismini vermek istiyorum," diyor ve anlatıyor: "Beni bilardoya başlatan, teşvik eden, oynamamı sağlayan arkadaşım Murat Arslan, Bismil'deki bilardo salonunun sahibiydi. 'Sen illa oynayacaksın ve başarılı olacaksın,' diyordu. Semih Saygıner de Bismil'e bu salonun açılışına gelmişti."

30 YAŞINDA MİLLİ TAKIM'A GİRDİ
Hacı Yaman, uzun süre Bismil'de bilardo oynadı. 30 yaşında Milli Takım'a girince, Ankara'ya taşındı. Çünkü Türkiye Bilardo Federasyonu oradaydı ve imkânlar daha fazlaydı. Daha çok sporcuyla bir arada olup, antrenman yapabiliyordu. Böylece üç band dalında yarışmalara da katılmaya başladı. Ve aynı yıl Türkiye genel klasmanda üçüncü oldu. İlk şampiyonluğunu da ertesi yıl Ankara Şampiyonluğu ile elde etti. Bundan sonra sayısız üç band ve artistik bilardo şampiyonlukları kazandı. Hacı Arap Yaman bilardoyu, en centilmen spor dalı olarak tanımlıyor. "Çünkü bilardocular, güzel bir vuruş karşısında rakibini alkışlayabilir. Bilardo, beyinsel ve fiziksel becerilerin birleştiği bir spor dalı. Satranç ve briçte olduğu gibi sadece beyninizle hareket etmiyorsunuz. Vücudunuza hakim olmanız gerek." Bunun için turnuvadan önce ağır antrenmanlara girdiğini anlatıyor. Üç ay her gün sekiz saat çalışmış. Son bir hafta ise çalışma zamanını günde 13 saate çıkarmış. "Özellikle artistik bilardo fiziksel kondisyon gerektiriyor. Uzun süreli yürüyüşler yapıyorum. Uykuma ve yediklerime dikkat ediyorum. Zaten disiplinli insanlar bilardoda başarılı olabilir," diyor. Maraş Belediye Spor adına turnuvaları katılan Yaman, şimdilerde doğum gününde kazandığı gösterişli kupasını yanından ayırmıyor. Ve ilk hedefi Van'da mayıs ayında gerçekleştirilecek Avrupa Artistik Şampiyonası'nda benzer bir başarı elde etmek...