Hayır "Adnanlar" değil, Acizler yönetimi var Galatasaray'da.. Galatasaray bu ülkenin en eski, en büyük spor kulübü.. Başta futbol pek çok spor dalını bu ülkeye getiren ve öğreten kulüp.. Patagonya'dan Kamçatka'ya, Safari Savanlarından, Yağmur Ormanlarına "Türkiye" denince "Galatasaray" Galatasaray denince Türkiye'yi akla getiren, ülkenin simgesi olmuş kulüp..
Sportif başarılarının daha yanına yaklaşan yok..
İşte bu kulüpte bugün "Acizler" yönetimi var.
Galatasaray'ı babalarından kendilerine miras kalan mahalle takımı sananların elinde bir Dünya Kulübü çöküyor.. İnsana fıkra gibi geliyor ama gerçek bu..
Ligin bitmesine 5, kupanın bitmesine 3 maç kalmış. Futbolcular kazan kaldırıyor diye Teknik Direktör değiştiriyor Galatasaray.. Tarihinde ilk.. Diyorlar ki, "Öyle olmadı. Biz anlaşarak ayrıldık Kalli'yle.. Adım Saf ya.. Diyelim inandık. Peki o zaman işi devralacak yardımcısını, antrenörü niye birlikte yolladınız?.
Ahmet Akçan'ın da ayni gün kapıya konuşu, olayın bir Yeniçeri Ocağı kazan kaldırması olduğuna yeter kanıt.. Ama, "Acizlik" deyişim, Yönetimin Yeniçeri Ocağına teslim oluşundan değil..
Diyelim gafil avlandılar.. Diyelim beklenmedik gelişmeler oldu ve Kalli ile Akçan gittiler..
Peki, Galatasaray gibi bir dünya kulübünün yönetiminde olanların, her türlü sürpriz ihtimali içinde bir B planlarının olması gerekmez mi?.. Yok.. O zaman hemen hazırlanmaz mı, yeni plan?..
Yöneticilik bilimi, sanatının temelinde, yaşamın sürprizlerine hazırlıklı olmak, önlemleri en kısa zamanda, en az zararı görerek almak değil midir?..
Kalli'ye "Peki git" Akçan'a "O zaman sen de git" diyenlerin, Kalli'nin uçağı daha havalanmadan akıllarındaki önlemi camiaya açıklamaları ve yürürlüğe koymaları gerekmez mi?..
Galatasaray gibi bir takım, hem de bu kadar kritik şampiyonluk ve kupa döneminde başsız kalır mı?. Bırakılır mı?..
Bir hocaya hemen teklif yapılmaz mı?.. Boşta bunca hoca var.. Boşta bunca Galatasaray'ın öz çocuğu var..
"Kulübün darda.. Beş hafta için koş" desen, koşmazlar mı?..
Küçük hesapları mı var, yetenekleri mi yok.. Bilemem. Bildiğim..
Hiç ama hiçbir şey yapmadan olanları seyrettikleri.. Ligin ve kupanın en kritik günlerinde futbol takımını başı boş bıraktıkları..
B planları hiç yok.. Yapmaktan da acizler. Tribünde izliyorum onları.. Boş bakıyorlar.. Boş nazarlarla bakıyorlar sahadaki zavallılığa..
Bu mudur yöneticilik, Adnan Polat?..
Bu mudur yöneticilik, Özhan Canaydın kontenjanından ikinci Başkan Mehmet Helvacı?..
Bu mudur yöneticilik, her devirde muhalif as başkan Yiğit Şardan?..
Bu mudur yöneticilik, bir de tonla maaş alan profesyonel menecer Adnan Sezgin..
Adları listeye yazılan öteki göstermelikleri saymıyorum bile..
Bunlar mı Galatasaray'ı yönetiyor?..
Farzedin Kalli ile birlikte tüm yönetim de işi bıraktı. Hiç yönetici yok. Durum bugünden farklı mı olurdu?.. "Hiç" yönetici ile, bugünkü adı var sanı yoklar arasında hiç eylem farkı yoksa, ki yok, o zaman bu tablo Galatasaray'ın acizler tarafından yönetildiğini göstermez mi?..
Ne olacak o zaman?..
Üç çapulcuya Galatasaraylılık nedir dersi vermek için ortalığı birbirine katan
Selahattin Beyazıt, adı konmamış onur başkanı Beyazıt, yaşayan en saygın Galatasaraylı Beyazıt, Galatasaraylı olmanın görev ve sorumluluklarını kendisi biliyor mu acaba?..
Ya da
Alp Yalman ?.. Ya da
Faruk Süren, Mehmet Cansun, Ali Tanrıyar, Ali Uras?.. Batmasını mı bekliyorlar ortaya çıkıp iki çift laf etmek, iş işten iyice geçmeden eyleme geçmek için?.. Daha ne kadar seyirci kalacaklar?.
Galatasaray bu kadar mı sahipsiz?.. Bu kadar mı zavallı?..
Vah ki vah!..
Bu dönemde Aziz Yıldırım'ın casusları olsaydı bugünkülerin yerinde, Galatasaray'a daha fazla nasıl zarar verirlerdi acaba?.. Fener dünyası nasıl kıs kıs gülüyor, görüyorum, "Beter olun" diye..
Beteri yok ki!..
Bugünkü Tüm Yazıları
Galatasaray'da "Acizler" yönetimi..
Yayın tarihi: 17 Nisan 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/17//uluc.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.