Hz. İsa'nın Havarileri kendilerini tokatlayanlara diğer yanaklarını uzatırlarmış! Galatasaray yönetimine talip sevgili dostumuz Adnan Polatise böyle davranmayacağını peşinen ilan ediyor.
Yani... Nezaket ve centilmenliğe evet ama
tokatlanma ve kaderciliğe hayır. Polat'ın bu açıklaması daha seçilmeden hızlı bir mücadele programının ve rekabetin sinyali oldu!
Polat'a göre, Galatasaray mazlum ya da kaderci olmayacak.
Ne kalıyor?
Diğerleri ve diğerleri, yani asıl başarılması "büyük gayret" gerektiren bir yığın iş ve bunların doğru planlanması!
Biz mi yanılıyoruz? Yoksa Polat'ın öncelik sırası mı daha isabetli. Ona zaman karar verecek.
Ona göre konu kendi kaderini kendisi çizmek, gerisi teferruat mı?
Yoksa ardından gelen işlerin önemi bu hedefe nazaran daha mı az?
Zamanla göreceğiz.
Eğer Adnan Polat kuracağı ekibi ve planladığı tesisleşme yada arazi organinazyonunu teferruat gibi görüyorsa; bu bize, Mevlevi ve Bektaşi arasındaki fıkrayı hatırlattı.
Bir biri ile sürekli atışan Mevlevi ve Bektaşi bir gün yine karşılaşırlar. Mevlevi, Bektaşi'ye,
"Dostum nedir senin bu halin! Her gün içer gezersin. Hiç Tanrı ve ibadetle seni meşgul görmedim" deyince;
Bektaşi sorar, "Sen nasıl ibadet edersin?"
"Her gün döner ve her döndüğümde Allah" derim.
Bektaşi hemen fırlar ve "İşte aramızdaki fark" der! "Ben bir kere Allah derim bir daha dönmem!"
Evet açıklamalara bakılırsabu bir tarz ya da yöntem her halde. Galatasaray'daeski başkanların yönetimi Polat'tan farklı öncelik ve teferruat sıralaması yapmış olmalı ki Galatasaray sıkıntıya girmiş. Şimdi sevgili Polat'ın kurtuluş formülünü deneme zamanı.
Umarım başarılı olunur.
İşleri rast gelsin.
Yayın tarihi: 20 Mart 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/20//haber,0401CFA14FE040B98E3181187780916A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.