kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Nisan 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Güvenilmez ülke!

Gelecekte Türkiye daha zor tahmin edilebilir ve daha az güvenilir bir müttefik olacak.
ABD ile iyi ilişkilerini sürmesini istese de, Kürt sorunu, İran'ın nükleer niyetleri, Lübnan krizinin yarattığı sorunlar daha belirleyici olacak.
Türkiye'nin Batılı kimliği ile Ortadoğu'ya yönelişi arasındaki gerilimler artacak. Son on yılda kendini belli eden, ABD ve Türkiye çıkarları arasındaki farklılıklar büyüyecek...

Türkiye, Ortadoğu'daki operasyonları için ABD'ye İncirlik üssünü kullandırtmada daha gönülsüz olacak.
Özal'ın üssü ABD'ye kullandırtması kural değil, istisna idi.
O günden beri Türkiye İncirlik'ten muharip görevleri giderek daha fazla engelledi.
ABD, Körfez ve Ortadoğu bölgelerindeki muharebe operasyonları için Türkiye üslerine, özellikle de İncirlik'e güvenemez.


Kürt sorununun önemine binaen, hiçbiri bağımsız bir Kürt devleti istemediği için, Türkiye ile İran ve Suriye arasındaki iyi ilişkiler devam edecek.
Dolayısıyla, Türkiye, ABD'nin İran ve Suriye'yi tecrit etme yahut rejimlerini devirme operasyonlarında gönülsüz olacak. ABD'ye hep, iki ülke ile diyalog çağrısında bulunacak. Bu, ABD ve Türkiye arasındaki gerilimlerin en önemli noktası. Üstelik Türkiye de nükleer silaha erişmiş bir İran istemediği halde. Türkiye'nin de kendi nükleer gücünü geliştirmesi en zayıf ihtimal görünse de, bir ihtimal.

Tayyip Erdoğan hükümeti, İran'a bir saldırıya tamamen karşı.
Dolayısıyla, ABD, İran'a bir saldırıda Türkiye'deki üslere güvenemez. Böyle bir şey olduğunda, ABD ile Türkiye arasında kriz daha da büyür.
Ayrıca, Türkiye ile İran arasında enerji bağları da, ABD'ye rağmen güçlü.


Türkiye, ABD'nin Irak'tan hemen çekilmesini istemiyor. İç çatışmalar ile bölgesel devletlerin dış müdahalesi artacak gerekçesiyle. Ancak, ABD kuvvetlerinin Kuzey Irak'ta daha fazla konuşlanmasını da istemiyor.

Eskiden, Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkileri bozulduğunda, Türkiye daha fazla destek için hemen ABD'ye daha fazla yaklaşırdı. Bu artık pek mümkün değil. Onlarca yıldan beri, Türkiye ile ABD ve AB arasındaki ilişkiler ilk kez aynı anda gerginleşti.
Bu da ülkedeki milliyetçiliği yükseltti. Türkiye, artan oranda, müttefiklerinin desteğine güvenemeyeceğini hissediyor.


ABD, daha bağımsız düşünen ve özellikle Ortadoğu'daki çıkarları her zaman ABD ile çakışmayan bir Türkiye'yi hesaba katmalı. Kürt sorunu özellikle, farklılıkları çoğaltabilir.
ABD, PKK meselesinde hata yaparsa, ilişkiler daha da bozulur ve zaten ciddi olan anti Amerikancılık yükselir.

ABD, bazı yetkililerin yaptığı gibi Türkiye'yi Ortadoğu'da model göstermekte çok dikkatli olmalı. Bu birçok Türk'ü rahatsız ediyor; özellikle, Türkiye'nin Batı ile bağlarının zayıflamasından ve politikada İslam'ın ağırlığının artmasından endişe eden Batılılaşmış elitler ile orduyu.
Ayrıca, Türkiye'yi hâlâ eski sömürgeci güç gören Arap devletleri için de bu model meselesi pek akılcı değil.


TÜRKİYE'NİN MODERNLEŞMESİ DE ABD'YE TEHDİTLER İÇERİYOR. Son on yıllardaki demokratikleşme, kimisi İslamcı olan yeni gruplara, politika sahnesine girişte fırsatlar yarattı. Bu da geleneksel Kemalist elitin Türk dış politikasını yönetme ve yönlendirme kabiliyetini aşındırdı.
Bugün Türkiye'de siyasi tartışma, 20 ila 30 yıl öncesine göre daha açık ve daha çeşitlilik taşıyor. Aynı anda, seküler gruplar ile İslamcılar arasındaki kutuplaşma ve gerilim de büyüyor.