Döviz kurları neden sıçramıyor?

Küresel dalgalanmaya ve içeride siyasi riske rağmen cari açığın finansmanında tıkanma yok. Portföy yatırımlarında azalma, doğrudan sermaye girişinde bir bekleme olsa bile, şirketlerin yurtdışından borçlanmaları olanca hızıyla sürüyor. Geçen perşembe günü yayımlanan şubat ayı ödemeler dengesi verileri, reel sektör şirketlerinin ocak ve şubatta yurt dışından 6.2 milyar dolar kredi kullandıklarını gösteriyor. Bu rakam geçen yılın ilk iki ayında 1 milyar dolardı.
Kullanılan kredinin belki şekli ve maliyeti değişmiş olabilir. Ama iki ayda reel sektörün 6.2 milyar dolarlık kredisi aynı zamanda iki aylık 7.7 milyar dolarlık cari açığın finanse edilmesinde büyük katkı sağladı. Yine BDDK verilerinde bankacılık sektörünün döviz likiditesine bakılacak olursa şirket borçlanmalarının mart ve nisan ayında sürdüğü anlaşılıyor.
Cari açık şimdilik daha çok reel sekörün dışarıdan borçlanmasıyla finanse ediliyor. Türkiye'nin cari açığı rekor düzeydeyken, dünyada ciddi bir finansal dalgalanma yaşanırken, yurt içinde siyasi risk ortaya çıkmışken ve lira aşırı değerlenmişken bunun kura yansıması sınırlı kalıyor. Gerçi liranın dolara ve Euro'ya karşı değer kaybı sepet bazında yılbaşına göre yüzde 16'yı buldu. Bu yüksek bir oran. Ancak dış krediler alınmasaydı bu kayıp çok daha yüksek olabilirdi. Bitişikte tablo, yabancıların Türkiye portföyünü azalttıklarını gösteriyor. Reel sektör dış borçlanmasının tam gaz devam etmesi de piyasaların ve kurların daha az etkilendiğini açıklıyor.

- Sonuç- "Kaçınamayacağınız şeyleri ağırlayın." Çin Atasözü