kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Nisan 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Bir gün 'Çok âşık oldum,' dedim, 'Üzülme fıstık geçer,' dedi

- Hiç kıskanmadı mı sizi? Çok güzel bir kadınsınız.
- Kıskançlık bir duygu, bu sana ait. Acı çekersin ama o kıskançlık benim üzerimde baskı kurmasını gerektirmez. Ben yapısal olarak kıskanç değilim. Yılmaz, çok çapkın bir erkekti. Ayrıca ben çok çapkın bir kadındım. Sabah kalktığımızda koridorda karşılaşırdık, bakardı, "Ya sabah sabah kime kırıtıyorsun?" derdi. Çünkü hayatla flört eden, hayatla cilveleşen bir insanım. Tırnak içerisinde söylemek istiyorum 'çapkın', o müthiş bir duygu; insanı son nefesine kadar canlı tutan. Yani yaşama sevincini kaybetmediğiniz anlamına geliyor. Yılmaz'ın kıskançlığı da oldu belki ama çok eğlenceliydi. Yani ben Yılmaz'ın beni bezdirecek kıskançlığını yaşamadım. Bir gün, "Ben çok âşık oldum," dedim, "Üzülme fıstık geçer," dedi.

- Atıf Yılmaz'la birlikteyken mi?
- Evet. İki defa ciddi âşık oldum. O iki defasında da, Yılmaz'dan ayrılıp başka biriyle yaşamayı hiç düşünmedim. Yılmaz'a da âşıktım. Zaten uzun bir süre Yılmaz'dan başkası ile yaşayamazdım. Bazen Yılmaz'a; "Sen olmasaydın kaç tane koca değiştirirdim acaba?" derdim. Yılmaz da hayatına giren bütün kadınları çok severdi.