Londra'dan Anadolu türküleri geçti

Türkiye'de gitarın konservatuvarlara girmesine öncülük eden ve müzik otoritelerince dünyanın en iyi virtüözlerinden biri olarak kabul edilen Ahmet Kanneci'nin, Londra'da Queen Elizabeth Hall'da verdiği konser büyük ilgi gördü. Geçtiğimiz pazartesi akşamı Londra'da Türkiye Büyükelçiliği'nin evsahipliğinde gerçekleştirilen 'Klasik Türk Müziği ve Anadolu Eserleri' konserinde Kanneci'ye ikinci bölümde klarnetçi Ekrem Öztan da eşlik etti. Vodafone'un sponsorluğunda düzenlenen ve Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Mehmet Yiğit Alpogan'ın da katıldığı gecede Latin Amerika ve Karayip Kültür Derneği'nin kuruluşunun 25. yılı da kutlandı. Her ikisi de Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi olan sanatçılar konserde, Güney Amerika ve Yunan bestecilerin eserlerinin yanı sıra Turgay Erdener, İstemihan Taviloğlu ve Ertuğrul Bayraktar gibi bestecilerimizin Anadolu türküleri derlemelerini de seslendirdi. Özellikle Madımak, Ham Meyveyi Kopardılar Dalından ve Urfa Türküsü'nün klasik düzenlemeleriyle birlikte ikinci yarıda Ahmet Kanneci'nin ilk gitar hocası olan Ertuğrul Bayraktar'ın İlahi, Yandım Allah ve Laçin adlı eserleri dinleyicileri duygulandırdı. Konserde ayrıca Codice Saldivar, Rafael Miguel Lopez, Gentil Montana, Pedro Pablo Caldera, Mikis Theodorakis, Francis-Paul Demillac, Paganini, Ariel Ramirez'in eserlerine de yer verildi. Öğrencilik yıllarında gitar geleneğinin geliştiği bütün ülkeleri gezen; İngiltere, İspanya, Fransa ve Amerika'da gitar eğitimi alan Kanneci, konserde Barok eserlerin yanı sıra Güneydoğu Anadolu, Azeri ve Sefarad eserlere özellikle yer verdiklerini belirterek; "Hepimiz Türküz,'' dedi

KLARNETİ SEVMEM...
Ahmet Kanneci, klarneti hiç sevmediği halde Ekrem Öztan'ın çalışından çok etkilendiği için artık birlikte konser verdiklerini söylüyor: "Ben aslında klarneti hiç sevmem, ama Ekrem Öztan çok iyi çalar. Onu ikna etmek için uzun süre peşinden koştum. 12 yıldır da birlikte çalışıyoruz.'' Sanatçı, gitarın Türkiye'de yaygınlaşmasının gecikme nedenleri arasında Adnan Saygun'un da payı olduğunu belirtti; "Türkiye'de klasik müziğin gitarla da yapılabileceğini kanıtlamak kolay olmadı. Adnan Saygun 'Gitarın da klasiği mi olur?' diyerek Türkiye'de klasik gitarın yaygınlaşmasını geciktirdi. Biz gitar çalmayı sevenleri bir araya getirdik ve zamanla hem konservatuvarlara girdi hem de üstüne festivaller yapılmaya başlandı. Gitar, Akdeniz kültürünü yansıttığı için de Türkiye'de büyük ilgi gördü. Gelecekte de ülkemizde çok başarılı sanatçılar yetişecek.''