Şener'in odası...

Oturacak yer kalmamış...
İçerdekilerin çoğunluğu geçen dönem milletvekilleri...
Aralarından ikisi ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın, AK Parti hakkındaki kapatma iddianamesinde adı geçenlerden.
"Bu noktaya nasıl geldik?" ve "İçinden nasıl çıkarız?" sorularına yanıt arıyorlar.
Yer, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nin dördüncü katı; Doç. Dr. Abdüllatif Şener'in odası...
Siyasi kimliğiyle; AK Parti kurucusu, MKYK üyesi ve eski Başbakan Yardımcısı, "Latif Abi"nin yeni mekanı...

"Sürece katkı..."
Sohbete başlarken, Şener'e son dönemde medyada hakkında çıkan yazıları anımsatıyorum.
Bir siyasi hazırlık içinde olup olmadığını soruyorum...
"Siyasi kimliğimden hiç ayrılmadım ki" yanıtını vererek söze başlayıp ekliyor:
"Bu yazılıp çizilenleri de sürece katkı olarak görüyorum..."
Süreçten kastının, yeni bir oluşum olduğunu gizlemiyor.
Hatta, hakaret içerenler haricindeki yazılardan hoşnut olduğu anlaşılıyor...
Bazı iddiaların aksine, hareketinde Başbakan Erdoğan'la bir dirsek teması da yok.
Hatta, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le de uzun süredir görüşmüyor.

"Gül'ün uyarısı..."
Gelelim Şener'in odasındaki arayışa.
İçlerinden biri Başbakan Erdoğan'a mektup yazdığını söylüyor.
"Tek çıkış yolu Anayasa değişikliği; olmuyorsa anında erken genel seçime gitmek" önerisinde bulunduğunu aktarıyor.
Ancak Meclis'ten parti kapatmayı zorlaştıran Anayasa değişikliğinin çıkacağına da inanmıyor.
AK Parti içinden de sorunla karşılaşılabileceğini söylüyor.
Bir diğeri ise "dolaylı duyuma dayalı" şu bilgiyi aktarıyor:
"Zaten Cumhurbaşkanı arkadaşlara söylemiş; Anayasa değişikliğinin doğru olmayacağını, gerilimi artıracağını belirtmiş."
Hemen hepsinin de üzerinde mutabık kaldığı tek nokta AK Parti'nin seçimden sonra "enerjisini gereksiz konulara harcadığı..."
Bu arada AB'den gelecek destek konuşuluyor.
TCK 301 değişikliğinin Meclis'ten geçmesi halinde MHP, CHP, hatta parti içindeki milliyetçi kökenden milletvekilleriyle de iplerin koparılacağı belirtiliyor.
Tartışma sürerken odaya siyasilerin akını devam ediyor.
Bakıyorum içerde olanlar da sonradan gelenler de ezberlemiş gibi aynı sözü tekrar ediyor:
"Fazilet Partisi döneminde '8 sayfalık iddianame ile kapatamazlar' diyorduk. Kapattılar. Ne yapacağız, onu konuşalım..."

Yeni hareket
Her ne kadar bu kanaatte olsalar da onların deyimiyle "sonrasından" nasıl bir sonuç çıkacağını bugünden öngörmek zor.
Hele ki, iktidarın nimetinden sonuna kadar yararlanmak isteyen, yarın farklı bir sonuçla karşılaşıldığında lideri ile sıkıntıya düşmekten çekinen milletvekillerinin yakın geleceğe ilişkin nasıl bir tavır sergileyeceği de belli iken...
O nedenle AK Parti'nin kapanıp kapanmayacağı, kimlerin yasaklı olup olmayacağı belli olmadan, yeni bir siyasi hareketin mevcut kadro ile ortaya çıkması zor.
Belki de bundan olsa gerek, zaten Şener'in çevresinde de mevcutlar konuşulmuyor; bugüne kadar siyasette çok ağırlıkla yer almamış, ama kamuoyu tarafından da itibar görecek kişiler aranıyor.
Şu kadarını söyleyebiliriz ki, yeni hareket başlamış ve mesafe almış bulunuyor.