Güçlü olan kadınları oynamaktan sıkıldım!

Podyumlarda yıllarca başarıyla işini yaptıktan sonra erkanlara transfer olan İpek Tenolcay, atv ekranlarında yeni başlayan 'Yaban Gülü' dizisinin başrolünde yer alıyor. Yapımcılığını Vega Yapım'ın üstlendiği, Filiz Kaynak'ın yönettiği dizide 'Ayten' karakterine hayat veren Tenolcay, "Ayten kocasını kaybettikten sonra hayat mücadelesi içine giriyor. Zamanla güçlenen bir kadın haline geliyor" sözleriyle rolünü anlatıyor. Kurtlar Vadisi'nde oynadığı Nesrin karakterinden sonra kendisine hep güçlü kadın rollerinin teklif edildiğini belirten güzel oyuncu, "Birbirinden farklı rolleri oynamayı daha çok seviyorum" şeklinde konuşuyor. Daha önce 'Kumsaldaki İzler', 'Sev Kardeşim' ve 'Ayrılık' gibi yapımlarla adından söz ettiren Tenolcay, 'Yaban Gülü'nün güçlü senaryosunun reyting savaşını yeneceğini düşünüyor. Dizinin senaryosunu 'Melekler Adası' ve 'Kara Melek'in senaristi Nuran Devres yazıyor. Tenolcay'a Hatice Şendil, Cihan Yenici, Ayhan Kavas, Sarp Şahin, Cihan Okan ve Güzin Usta gibi yetenekli isimler eşlik ediyor.

* Bu diziyi kabul etmenize etken ne oldu?
En son 'Sev Kardeşim'i çekiyordum, o dizi bir yaz işiydi ama kışa kadar uzadı dolayısıyla biz bir sezon daha devam edeceğimiz için yeni sezonda gelen önerilerini etik olarak geri çevirdim. Fakat o işimiz bazı sebeplerden ötürü erken bitti ve sezon ortasında boşluk oldu. Teklifi kabul etmemde Nuran Devres adı etkili oldu. Sonra Hüseyin Apaydın ismi ikinci etapta beni etkiledi. Devres'le birlikte daha önce 'Üç Kadın'da çalışmıştık. Bu dizinin senaryosunda karışık birbirine girmiş ilişkiler ve bu ilişkilerin içinde sıyrılmaya çalışan yine bir olgun kadın vardı. Ben son birkaç işimde boyu kadar çocukları olan olgun kadınları oynuyorum. Başta bir tereddüte düştüm, 'Acaba yine böyle bir rolde oynamalı mıyım?' diye.

ÜZERİNE YAPIŞACAK DEDİLER

* Neden böyle düşündünüz?
'Kurtlar Vadisi'nden sonra Nesrin karakteri de 'yapışacak' dediler ama ben onun üzerine çok bambaşka karakterlerde oynadım. Daha sonra bu işte çocuklarımı oynayacak olan Hatice Şendil ve Cihan Yenici'yi tanıdım. Baktım, yaş ortalamaları biraz daha düşük, çocuklarım olma ihtimalleri yüksek (gülüyor), kadının hayattaki duruşu da hoşuma gitti ve rolü kabul ettim. O hep güçlü kadın yerine biraz daha korkak ama ilerleyen bölümler içinde güçlenecek bir kadın. Kadının hayattaki duruşu hoşuma gitti, o hep güçlü kadın yerine bu sefer biraz daha korkak bir kadın var.

* Senaristin Nuran Devres'e ait olması sizi etkilemiş. Senaryonun iyi bir kalemden çıkması dizinin başarısını çok etkiliyor değil mi?
Tabii, bir kere senaryoyu okurken bu isimden kötü bir şey çıkmayacağını biliyorsunuz. Senaryoyu okumanız için bir sebep oluyor. Önyargısız oluyorsunuz, 'bir dur düşün' olmuyor. Bilmediğiniz isim elinize 4-5 bölüm vermezse o kişi hakkında fikir sahibi olamazsınız. Bir bölüm süperdir ama sonrasının ne geleceğini bilemezsin. Ama başarılı bir isim olduğu zaman sonrasını tahmin edebiliyorsunuz.

ÇOK KOLLU GİDEN BİR HİKAYE

* Dizinin konusu ve rolünüzden bahsedebilir miyiz?
Konusu kısaca şöyle; gecekondu tarzı bir yerde yaşayan bir aile var. İki çocuk, bir anne ve babayla başlıyor hikaye. Fakat anne ki o benim, adım da Ayten, zengin bir aileden gelmiş ve aşk için bu evliliği yapmış, bu sefilliği aşkı için yaşayan ancak bundan da hiç şikayet etmeyen bir kadın. Mutlu bir aile tablosuyla başlıyor ancak ilk bölümde babanın kaybıyla birlikte her şey birbirine giriyor. Çocuklar başka yöne gidiyor, kadın onların peşinden koşuyor. Kadının ayakta kalma mücadelesi de burada başlıyor. Ayten, 17 yaşında evlenmiş ve hayatta pek bir şey görmemiş. 'Yaban Gülü'nde her karakterin kendine ait hikayeleri var. Kızım Laçin'in (Hatice Şendil) zengin hayata özentisi var, Ömer (Cihan Yenici) adında bir oğlum var o da prens gibi bir çocuk. Öte tarafta, Ayten'in geçmişinde kalan isimler, babası ve bir zamanlar evlenme teklifi reddettiği bir adam var. Sonradan onlar hikayeye dahil oluyorlar ve çocuklarımla karşılaşıyorlar. Zengin tarafın genç erkeği rolünde Sarp oynuyor, onun da Laçin'le sürtüşmeleri olacak. Aslında çok kollu giden bir hikaye. Nerede istersen, orada derinleştirebilirsin. Tıkanma gibi bir durum olamaz.

* Çekimler nasıl geçiyor?
Birinci bölümü 20 güne yakın bir zamanda, rahatça yayarak çektik. İlk bölüm olduğu için çok özendik. Karakterlerin oturması, her planın farklı detayları için çok uğraştık. Biraz yorulduk ama dublaja girdiğimizde değdiğini anladım çünkü gerçekten çok güzel bir iş çıkmış. Filiz Kaynak'la ilk kez çalışıyorum ben, kare kare her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüş.