Yaz yaklaşıyor ya, ünlüler tayfası da dahil, çiftlerde bir 'evlilik hazırlığı' muhabbetidir gidiyor. "Aman tarihi özel olsun, aman kır düğünü olsun, aman herkes spor ayakkabıyla gelsin ki güzel güzel kuduralım, coşalım," vs. Aslında hep aynı kibir yüklü ruh halidir bu: "Ben farklıyım. Sevgilim de farklı. Biz çok özel bir çiftiz. Bunu da yapacağımız düğünle ortaya koymalı, herkese ne kadar şahane bir çift olduğumuzu göstermeliyiz!" Gel gör ki iş gerçeğe dönüştüğünde, tüm bu "Bizim düğünümüz farklı olsun," çabası, sonunda gerçek bir ızdıraba döner. Hatta evlilik arifesinde sadece bu planların aksaklığının getirdiği gerginlikler nedeniyle 'iptaller' bile yaşanır. Ben de naçizane, ünlü ünsüz tüm gelin-damat adaylarına bilir kişi tavsiyesinde bulunmak istiyorum: Efendim, kendinizi çok yıpratmayın. "Peri masalı gibi düğün!" diye bir şey yoktur. Aşağı yukarı bütün gelinler birbirine benzer işte... Damatlar desen ona keza... Düğünler de... İstediğiniz kadar içli ve romantik müzikler seçin, barkovizyona en dokunaklı fotoğraflarınızı koyun vs. Sonuçta o gece gireceğiniz kapının arkasında neler olacağı önemli... Düğün masal gibi olmasa da daha sonra evinizin içinin masala mı, yoksa kâbuslar şatosuna mı dönüşeceği yani... Siz asıl buna odaklanın derim!
Yayın tarihi: 30 Mart 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/30/pz/haber,BCC862EE67CB441C8F185570AC1EB261.html
Tüm hakları saklıdır.