kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Şubat 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Pazar SABAH 
ÖNCEL ÖZİÇER

Ali Kırca eski sevgilisini andı

Ömer Hoca ve oğlu ekranda... Acun Ilıcalı'yla beraber Show Anahaber'e konuklar... Ben önce, bu üçlüyü Ali Kırca'nın yanında görünce, "Allah Allah," dedim, "program Show'da ama olayın kahramanları atv Haber'de!" Sonra gözüm sol köşedeki logoya takılınca kendime geldim: Doğru ya, Kırca transfer olmuştu değil mi? Ali Kırca'yı bir izleyici olarak atv ile bu derece özdeşleştirmişim demek ki... Gerçi söyleşinin sonuna doğru anlaşıldı ki, bu 'benimseme' durumu, sadece bana özel değil. Ali Kırca bir ara, ilik ve kan bağışı için "Biz bu konuyu atv ekranlarına taşıyacağız," deyiverdi. Sonra hemen durumu toparladı gerçi: "Yani Show TV ekranına... Ne de olsa bazı alışkanlıkları değiştirmek zaman alıyor!" Kırca'nın bu dil sürçmesi, ertesi gün "Canlı yayın kazası!", "Büyük gaf," vs olarak haber yapıldı. Oysa o sırada, çok anlaşılır bir karmaşa yaşadı ünlü anchorman...

* Mesela benim en korktuğum şeylerden biridir: Dalgınlıkla sevgilime, eskisinin adıyla hitap etmek! Düşüncesi bile yüzümü kızartıyor. Ne zor ve utanç verici bir durum. Sonra durumu toparla toparlayabilirsen. Ama biliyorum ki, böyle bir dil sürçmesinden bu kadar çok çekindiğim için, günün birinde illa ki başıma gelecek. Ya ben yapacağım o dangalaklığı ya da bana yapılacak aynı isim karışıklığı... Bu tedirginliği sadece ben yaşamıyorum tabii... Bu yazıyı okuyan kim bilir kaç kişi, aynı endişeyi paylaştık diye sevindi şimdi... Aslında insanlık hali, olabilir tabii... Bu yüzden galiba, özellikle son yıllarda, bir 'Aşkım' modasıdır gidiyor. Herkes birbirine daha ilişkinin ilk gününden 'Aşkım' demeye başlıyor. Bunun avantajı da sözkonusu 'isim karıştırma kazalarını' önlemesi... Herkese aynı şekilde seslen gitsin!

* Neyse işte diyeceğim o ki, Ali Kırca da o akşam, eski sevgilisinin adını andı o kadar. Adamcağıza boşuna yüklenmesinler... Beraber onca yıl geçirmişler... Anlayış göstermek lazım. Bazı yaşananlar "Bitti," demekle bitmiyor, bazıları "Gitti," demekle gitmiyor. İnsanın beyninin bir köşesine çakmış fore kazığı, bir bakıyorsunuz öyyyle kuzu gibi yatıyor!