FT: Ankara'daki karar mekanizması felce uğratılabilir

AKP hakkındaki davaya ilişkin uzun bir yasal mücadelenin, Ankara'nın AB, Kıbrıs, sivil haklar ve ekonomi konularında önemli kararlarla karşı karşıya bulunduğu bir dönemde karar mekanizmasını felce uğratabileceği öne sürüldü. Financial Times gazetesi, AKP hakkındaki davayı değerlendirirken "Ergenekon"un "derin devlet"in bir yansıması gibi gözüktüğünü savunarak "Ergenekon" ile AKP hakkındaki dava arasında bir bağ olup olmadığı belli değil" diye yazdı.

Financial Times gazetesi, Vicent Bolant imzalı haberinde Türk hükümetinin ezici bir zafer ile iktidara geldikten sonra "laik sistem olarak adlandırılan ordu, yargı ve cumhuriyetçi muhalefet ile bir güç mücadelesi"nde kilitlendiğini öne sürdü. AKP hakkında açılan kapatma davasına dikkat çeken gazete, AKP'nin "laiklik karşıtı faaliyetlerin merkezi" olmakla suçlandığını belirterek bunun da "militanca laik, Müslüman Türkiye'de ciddi bir suçlama" olduğunu öne sürdü.

İngiliz gazetesi, "Davanın ülkede şaşkınlık yarattığını, finansal piyasaları istikrarsızlaştırdığını" öne sürerken "Dava ayrıca, 2007 seçiminin yanıtlamış olması gereken bir soruyu yeniden gündeme getirdi: Kimin daha çok meşru gücü var, hükümetin mi, muhaliflerinin mi?" diye yazdı.

Hükümetin meşruluğunu seçmenlere, muhaliflerinin de anayasaya dayandırdığını kaydeden gazete, "Dolayısıyla mahkemenin 11 yargıcın önündeki mesele de, AKP hakkındaki davanın yasal olup olmadığı değil - ki yasaldır - meşru olup olmadığıdır" görüşünü dile getirdi. Gazete şöyle devam etti:

"Kökleri siyasal İslam'da olan AKP, seçimde oyların yüzde 47'sini kazandı ve türban girişimi dahil olmak üzere, sosyal, ekonomik ve siyasi reformları içeren geniş bir muhafazakar gündemi takip ediyor. Bu gündem, ilk döneminde uyguladığı ve AB üyelik müzakerelerini elde etmeyi amaçlayan daha liberal reformların yerini aldı yada en az gölgeledi."


BİRÇOK TÜRKÜN GÖZÜNDE EN ETKİN MUHALEFET YARGI"

Financial Times, "Ne muhalefetin, ne de ordunun parlamentoda üstün bir çoğunluğuna sahip olan hükümete etkin bir biçimde karşı koyamıyor. Böylece, oldukça büyük sayıda Türkün gözünde son ve belki en etkin muhalefet olarak yargıçlar kalıyor. Yargıçlar, AKP'nin seleflerini kapattı. Ancak bu partilerin, onun kadar seçimlerden kaynaklanan geniş bir yetkisi, uluslararası desteği, laikliğe bağlılığı ve ılımlılığı yoktu" yorumunu yaptı.

AKP'nin geleceğine ilişkin "uzun bir yasal mücadelenin, Ankara'nın AB, Kıbrıs, sivil haklar ve ekonomi konularında önemli kararlarla karşı karşıya bulunduğu bir dönemde karar mekanizmasını felce uğratabileceği"ni savunan Gazete'ye konuşan Lehman Brothers'in iktisatçısı Tolga Ediz de, bunun ülkenin yurt dışındaki konumuna zarar verebileceğini belirterek "Türkiye'nin muhatapları, ülkeyi kimin yönettiğini ve hükümetin verdiği sözleri yerine getirip getirebileceğini merak edebilir" değerlendirmesini yaptı.

"ERGENEKON, DERİN DEVLETİN BİR YANSIMASI GİBİ"

Ergenekon soruşturmasına da değinen Gazete, Ergenekon'un Türklerin "derin devlet" olarak adlandırdıkları olgunun bir yansıması gibi gözüktüğünü savundu. Gözaltına alınanlar arasında "Bir gazetenin köşe yazarı ve eski bir üniversite rektörü'nün de bulunduğun kaydeden gazete, "Haberlere göre, gelecek yıl askeri bir darbe yapmayı planlıyorlardı" diye yazdı. Gazete şöyle devam etti:

"Ergenekon ve AKP hakkındaki dava arasında bir bağ olup olmadığı belli değil. Ancak analistler ve diplomatlar, bunun dikkati, esas konudan dağıtmaması gerektiğini onun da, AKP'nin ve Türkiye'nin laik güçlerinin beş yılı aşkın bir süre birlikte yaşamalarına karşın birbiri ile uzlaşamadığıdır."

AA