Sabiha Gökçen'de ne değişir?

Sabiha Gökçen Uluslararası Havaalanı'nın 9 Temmuz 2007'de yapılan ihalesinin üzerinden tartışmalı uzun bir dönem geçti. Önemli bir zaman kaybı oldu. Ancak bazı prosedürlerin yerine getirilmesi sebebiyle son imza geçen hafta konulabildi. Yap-işlet-devret (YİD) yöntemi ile Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) tarafından geçen yıl ihale edilen havaalanı, 1 milyar 932 milyon avro gibi rekor bir rakamla neticelenmişti. Havalimanı özelleştirmelerinde yeni bir tartışmaya da sebep olan bu rakam, Atatürk ve Antalya Havalimanları'nın ihale rakamlarını da yeniden gündeme getirmişti. Fakat asıl merak edilen; İstanbul'un ikinci havacılık merkezi nasıl bir değişime ve gelişmeye imza atacak? Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) ile yeni dönemde Sabiha Gökçen nasıl bir ilişki kuracak? TAV ve İCTAŞ'tan sonra Türkiye Limak'la yeni bir havacılık markasına sahip olabilecek mi? Havalimanı ihalelerinde yaptığımız haber ve yorumlar ilgili çevreleri şaşırtmış ve kırılan rekorlarda ciddi pay sahibi olmuştuk. Sabiha Gökçen için de asgari ihale bedeli olarak 2 milyar dolar rakamını bu sütunlarda telaffuz ettiğimizde ise, ihaleye girecek şirketler tepki göstermişti. Fakat netice ortada. Ayrıca Sabiha Gökçen'in İstanbul'u tamamlayan bir meydan olacağını hizmete açılışından bu yana defalarca gündeme getirdiğim için, özel sektörün bu meydanı nasıl işleteceğini de çok merak ediyorum. İstanbul'da iki meydan da artık özel sektör tarafından işletilecek. Şartlar eşitlendi. Fakat unutulmaması gereken, Türkiye'nin havacılıkta yaşadığı gelişmeler bu iki meydanın rekabetini değil, işbirliğini gerektiriyor. Çünkü yakın bir zamanda bu iki meydanda talebi karışlamada yeterli gelmeyeceği için eldeki imkanları en iyi değerlendirmenin yolu işbirliğinden geçiyor. Limak'ın işbirliğini sıcak tutması gereken iki kurum daha var; şu an Sabiha Gökçeni işleten Havaalanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri AŞ (HEAŞ) ve DHMİ. Arka planda ise iki bakanlık söz konusu; Ulaştırma ve Milli Savunma Bakanlığı. Kısa vadede bu iki başlılığın ortadan kaldırılması havacılık sektörünün sağlıklı gelişebilmesi için önemli. LİMAK temsilcisi Ebru Özdemir'in ve diğer ortakların dikkat etmesi gerekiyor.