Dış basına yansıyan tepkiler bize, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kapatma davası hakkında
"ihlal" kararı vereceğini gösteriyor. Ama, o noktaya gelinceye kadar, uzun yıllar geçeceği için, AK Parti bu yolu denemek istemez. Bu arada aldığım bir duyumu nakledeyim: Fazilet Partisi, davasını çekmeseydi, AİHM'den
"ihlal" çıkacaktı. İnanmayan, arşive kalkan raportörün raporuna göz atsın.
Dünkü yazımda iki imkandan söz ettim. Şu anda, AK Parti'nin eğilimi, anayasa değişikliğini referanduma sunarak,
"hukuk darbesini" etkisiz hale getirmek.
Bu da bir çözüm ama, böyle bir yöntem benimsendiğinde gerginliğin iyice artacağı hesap edilmeli. AK Parti aleyhindeki kapatma davasının arkasında ülkeyi germek isteyen birileri yok mu? Üstelik, AK Parti'nin Ergenekon çetesi üzerine gayretle gitmesi de fincancı katırlarını ürkütüyor. Türkiye'de maalesef darbecilerin yakasına yapışıp hesap sorulmadığı için, bu nevi çalışmalar sona ermedi. Kapatma davasının önünü kesmek amacıyla anayasa değişikliğine gidilirse, acaba tartışma boyutları çok mu büyür? Bu da, siyasete müdahale fırsatı kollayanların eline koz mu verir? Oysa, erken seçim kararına kimsenin söyleyecek sözü kalmayacak. AK Parti, 22 Temmuz'daki gibi başarılı olursa, tertip ve gerginliklerin arkada kaldığı bir sürece girilecek. Tayyip Erdoğan, taze bir başlangıç yapabilecek.
Yayın tarihi: 23 Mart 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/23//haber,AF6BCA576CA34E30BCA51BBF0D9F1947.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.