Temsilcileri seçim kazanamasa da, makro siyasete hükmeden ve nüfusun yuvarlak hesap yüzde
30'unun desteğine sahip bu grup son dönemde ciddi bir tehditle karşı karşıya kaldı.
AKP, bürokratik elitin pozisyonlarını teker teker elinden alıyordu.
Cumhurbaşkanlığına talip olacağı apaçıktı.
Bu gidişe dur demek için... "
Sarıkız" ve "
Ayışığı" kod adlı darbe planları yapıldı, başarılamadı... Hem
Avrupa Birliği ile bağları koparmak, hem de iç gerilime yol açmak için cinayetler işlendi (
Trabzon,
Hrant Dink,
Malatya )...
Newsweek dergisinde
" Darbe olasılığının yüzde 50-50 oyduğu " yazdırıldı... Bütün bunlar işe yaramayınca "
367" hokkabazlığına başvuruldu... Cumhuriyet mitingleri düzenlendi. '
27 Nisan' muhtırası verildi.
Hiç kuşkunuz olmasın: Eğer uluslar arası şartlar (
ABD ile ilişkiler, vs) uygun olsaydı, çoktan darbe yaparlardı.
2007 seçimlerinde uğradığı hezimet ve Cumhurbaşkanlığı makamını yitirmesi, bu eliti iyice gerdi. Zaten yukarıda sözünü ettiğim sınıf ve zümreler de özellikle medya aracılığıyla baskı yapıyordu.
Kapatma davası işte bu yapının eseridir. Tehditle ve sandıkla başarılamayan, hukuk aracılığıyla yapılıyor.
İddianamenin çok sağlam olduğunu söylüyorlar. İnanmayın. Tarafsız bir yargılamada delik deşik edilebilecek bir metin bu...
Ama metnin çok da önemi yok. Davanın özü siyasi olduğu için "
suçluyor olması " yeterli. Kapatmayı becerebilirlerse rahat bir nefes alacaklar. Çünkü
beş yıl kazanacaklar.
Uzatmaları oynayanlar ya da başka bir deyimle savaşarak çekilenler için bu süre büyük nimet.
Yayın tarihi: 19 Mart 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/19//haber,3128376F3E614207A4983999A067C96A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.