Elime rahmetli Semih Balcıoğlu'nun bir karikatür albümü geçti, sahafta buldum... 1953 yılında yayınlanmış. Fiyatı 1 lira. Ucuz sayılmaz.
Albüme Falih Rıfkı Atay ve Bedii Faik birer önsöz yazmışlar.
Arka bölümünde reklamlar da var: Tüccar terzi Adnan İper, 25 lira peşin, ayda 15 lira taksitle elbise ve palto dikiyor.
Sadettin Sönmez, en yeni Tesla radyolarını satıyor: Bu radyo, Türkiye'ye gelen bütün radyoların
"fevkindeymiş" ... Arayıp bilgi almak isteyenlere, Sönmez'in iş telefonu: 20 412.
Buna karşılık, mantonuzu ya da tayyörünüzü Mahmutpaşa'da Selahattin Karakaşlı'ya diktirirseniz, müessesenin yapacağı çekiliş sonucu bahçeli bir eve de sahip olabilirsiniz.
Öte yandan Emlak Bankası da, Levent ve Koşuyolu'nda yeni yaptırdığı bahçeli evleri satışa sunmuş...
Akbank,
"muhtelif keşidelerle" toplam 350 bin lira ikramiye dağıtıyor! Fakat en az 150 liralık bir hesap açtırmanız şart.
Ya peki, asıl konumuz olan karikatürler?
Hiç canım, bir çember sakallı
"Medeni Kanun da ne oluyormuş, Allah'ın kanunu dörde kadar!" diye bağırıyor.
Adamın birine araba çarpmış,
"hatırlı bir kişinin damadı falan mısın, söyle de boşuna davacı olmayalım" diyor.
Adamın biri kokain çekiyor,
"beyaz zehir", bir çember sakallı Atatürk heykelini kırıyor,
"kara zehir" .
Bir dilenci kapıyı çalıyor:
"Açım, bir lokma ekmek..." Evin hanımı kocasına sesleniyor:
"Çabuk bu bolşeviği karakola götür!" Bir köylü, tango yapan çiftlere, trafik kazalarına, cinayetlere bakıyor... Resimaltı:
"Köyden indim şehire, şaşırdım birdenbire." Adnan Menderes istasyonda bekliyor... Tabelada
"Peron 2" yazıyor... (Arjantin diktatörü Juan Peron'a gönderme yapılmış, Menderes'in diktatör olduğu ima ediliyor, daha o zamandan.)
DP sözcüsü, kürsüden,
"jandarmalı inkılapları tasfiye edeceğiz" diyor, resimaltı: Siyasi eksiltmecilik.
Bir berber dükkânının kapısı... Kıl yığılmış, kapı açılamıyor. Resimaltı:
"Yobaz tıraş oldu." Bir toplantıda konuşuyorlar:
"Demokrasi nedir?" ...
"İktisadi bir devlet teşekkülüdür." Yıllar içinde Türk kadınının
"evrimi" çizilmiş, 1918'de çarşaflı ve peçeli, 1928'de yalnızca çarşaflı, 1938'de şapkalı ve entarili, 1945'te başörtülü ve entarili, 1952'de çarşaflı, soru işaretiyle belirtilen meçhul bir gelecekte de hem çarşaflı hem peçeli...
Reklamlara dönüyorum: Sümerbank, kışlık ve yazlık, pamuklu ya da yünlü giyim ihtiyacımızı karşılayan
"yegâne" müessese.
Elli beş yılda memlekette ne çok şey değişmiş yahu!
Elli beş yılda memlekette ne çok şey değişmemiş yahu!
Yayın tarihi: 15 Mart 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/15//haber,956D2E2A990844A89F5585A375AAD230.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.