Hıncal Uluç'un vefasını, duygusallığını, samimiyetini severim. Sütunlarımızda, ara sıra, birbirimize
"taciz atışında" bulunsak dahi, bu, işin
"tuzu biberi" diye düşünürüm.
Birimizin
"ak" dediğine, diğeri
"kara" der. Birimiz için
"tehdit olan", diğerimiz için
"özgürlük" ve
"hak"tır. Özellikle,
"irtica" meselesinde, 180 derece
"ters açıyız." Bu defa ihtiâf, internet ortamında yayınlanan konuşmalardan çıktı. Hıncal Uluç,
"Her türlü sahtekarlığa açık bir ses kaydını ciddiye alıp, çok saygın bir sivil ve bir askerin başına işler açılmasını istemek, demokrat bir yazarın harcı değil" diye beni eleştiriyor. Eksik olmasın, ne yapmam gerektiğini de söylemiş:
"Bu rezillik nedir? Kim dinletiyor telefonlarımızı?" diye elimde bayrak sokağa düşmeliymişim. Bana refakat ederse, neden olmasın?
İnternet ortamındaki konuşmaları dinledim. Erdoğan Teziç'in sesini çok iyi tanırım; aynı onun sesi. O da yalanlamıyor. Üstelik ifade ettiği düşünceler,
"Bu adam, hiç böyle şeyler söyler mi?" dedirtecek cinsten değil.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim ve Öğretim Komutanı Tümamiral Kadir Sağdıç'a gelince... Aradan kaç gün geçti, o da, hala, Youtube'daki sözlerini yalanlamadı. Zaten,
iç tehdide karşı, koruma ve kollama amacıyla teyakkuz halinde olmalıyız tavrı, askermahfillerde alışık olduğumuz bir davranış biçimi. Dolayısıyla, bu konuşmayı da doğal karşıladım. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Özden Örnek'in anılarına göre,
"Sarıkız" kod adını taşıyan hazırlıkların yapıldığı, Cumhurbaşkanı seçimi sırasında,
27 Nisan muhtırasının verildiği bir ülkede, niçin doğal karşılamayayım ki! Hem, bir tertip söz konusuysa, sıradan bir tümamiral değil, Genelkurmay Başkanı veyahut bir kuvvet komutanı hedef alınmaz mıydı?
Kanaatimi açıklayayım: İnternet'te yayınlananlar, telefon kaydına benzemiyor. Teziç veyahut Sağdıç'la aynı ortamda bulunan biri, cep telefonuyla veya bir başka cihazla sesi kaydetmiş olabilir.
Sevgili Hıncal Uluç, belki burada da ters düşeceğiz ama, ben, bu kişilerin o konuşmaları yaptıklarına inanıyorum; kendini devletin sahibi, vatandaşı da cahil sananların teşhir edilmesinden dolayı üzgün olduğumu söyleyemeyeceğim. Youtube'daki beyanlar, devletin derinliklerindeki çarpık zihniyeti ele veren Andıç'ın bir başka türlüsü.
Bugünkü Tüm Yazıları
"YouTube" polemiği bize sıçradı
Yayın tarihi: 13 Mart 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/13//ilicak.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.