kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Mart 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
NAZLI ILICAK

Demirel mantığı

Bir zamanlar, siyasi muhalifleri Süleyman Demirel'i kastederek, "İrticanın bir ayağı Konya'da, diğer ayağı ise Ankara'dadır" diyordu.
Köprülerin altından çok sular akmış olacak ki, bu defa Demirel irticadan yakınıyor: "Türban şeriat devleti arayan İslâmi cereyanların kullandığı araçlardan biridir. Aslında göründüğü kadar masum bir şey değildir."
Demirel bununla yetinmemiş, ülkemizin "Şeriat isteriz" noktasına gelebileceği kehanetinde bulunmuş: "Türbanı İslâm'ın şartı haline getirirseniz, yarın, çağdaş hukuk kurallarına, 'Biz İslam'ı yaşamak istiyoruz; İslam'a uygun değildir' diye itiraz edebilirsiniz."
Üniversiteli Ayşe'nin başörtüsü takması, başı açık okuyan Fatma'yı ilgilendirmiyor ama, baksanıza Demirel, başörtüsü özgürlüğünün sonu "ukûbat (İslam Ceza Hukuku) ve muamelata (İslam Aile ve Borçlar Hukuku) varır" demekte. Demirel'e göre, bugün Ayşe'yi başını örtmekte serbest bırakırsanız, yarın, hatalı davranan esnafa falaka cezası vermek veyahut hırsızlık yapanın kolunu kesmek zorunda kalırsınız; ya da çok eşliliğe rıza göstermek mecburiyetinde hissedersiniz kendinizi. Kısası da farz olarak kabul edersiniz herhalde!
Demirel, başörtüsünün şahsi özgürlük, diğerinin devletin temel nizamını ilgilendiren bir konu olduğunu bilmez mi?
TESEV'in araştırması, "Şeriata dayalı bir din devleti isteyenlerin oranının % 14.8'de kaldığını, % 76'nın böyle bir düzene karşı çıktığını" ortaya koyuyor. "Çok eşlilik", "Hırsızın elinin kesilmesi", "Mirasta erkeğe daha çok pay verilmesi" vs. gibi ayrıntıya girildiğinde ise, halkın desteği, % 35 mertebesine iniyor. Konda'nın Aralık 2007 araştırmasına göre de, miras bölüşümünde erkek ve kız çocukların eşit pay almasını isteyenlerin oranı % 92, ikinci alma fikrine karşı çıkanların oranı ise % 87. Yani, halkın da böyle bir talebi yok. Daha Osmanlı döneminde, 19'uncu asırda, yabancı ülkelerden ceza hükümleri alınmadı mı? Henüz cumhuriyet kurulmadan, Mecelle'nin yetersizliği anlaşılarak, Aile Hukuku Kararnamesi kabul edilmedi mi?
Ayşe, başörtüsü ile üniversiteye giderse, bugüne kadar seslendirilmeyen talepler niçin birdenbire ortaya atılsın?