Genelkurmay Başkanlığı, internet bildirisinde, CHP'ye özetle diyor ki:
"3 Mart'taki basın toplantısında, iddialara açıklık getirdim. Hala, haksız ve seviyesiz saldırıları nasıl sürdürürsün? Terörle mücadeleye, hainlerden daha fazla zarar veriyorsun." Türk Silâhlı Kuvvetleri, düşmanlık üreten sert bir üslûp kullanmak yerine, 3 Mart açıklamasını yeterli görüp susmalı ve AK Parti-CHP arasındaki siyasi çatışmaya katılmamalıydı. Zaten, grup toplantısında Tayyip Erdoğan, Deniz Baykal'a, gereken cevabı verdi. Aslında CHP,
"ricat" faturasını siyasete çıkarmayı hedeflerken, arzusu hilâfına askeri de rencide etti. Çünkü artık anlaşıldı ki, hükûmet, Kuzey Irak'a ne zaman girilip, hangi tarihte çıkılacağına, kara harekâtı yapılıp yapılmayacağa dair kararı tamamen TSK'ya bırakmış.
"ABD talimatıyla operasyon yarım kadı" suçlaması, bu yüzden ister istemez askeri ilgilendiriyor.
Oldum olası "
hainlik" edebiyatından rahatsızlık duymuşumdur. Siyasetçilere
"ağzının payını vermek" gibi bir tarzdan artık vazgeçilmeli. Ama doğrusu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'e hayret ettim.
"Atatürk'ün partisinin, hakarete uğrama alışkanlığı yoktur" diyor. Genel bir ilke ortaya koymak yerine,
"Hakareti ben hak etmedim" havasındalar. Öyle ya...
"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın."
Yayın tarihi: 6 Mart 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/06//haber,661ABD44BA2C43DF96A5EE1AB74F9D1C.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.