İsrail, Filistinlilere karşı orantısız ve aşırı güç kullanabilir; uluslararası hukuku çiğneyebilir. Çünkü o, arkasını ABD'ye dayamış. ABD, bir yandan
"Filistin'de özgür seçimler yapılsın" diye yasakların kaldırılmasını savundu; bir yandan da seçimin galibi Hamas olunca, mızıkçılık çıkarttı.
Filistinlilerin uğradığı haksızlık Hamas'ı besliyor; Hamas'ın eylemleri de, İsrail'i daha büyük bir acımasızlığa itiyor. Filistin halkı, El Fetih ile Hamas arasında bölündü. Annapolis Konferansı'nda filizlenen barış umudu berhava oldu. Gazze'de patlayan bombalar, sanılmasın ki Batı Şeria'yı etkilemiyor. İster Hamas'ın hakimiyeti altındaki Gazze'de, ister El Fetih yönetimindeki Batı Şeria'da yerleşmiş olsun, Filistinlilerin hepsi, İsrail'in yaptığı haksızlığa isyan ediyor.
Bu acı tabloyu gördükten sonra,
"Kuzey Irak'ta sivil halka dokunmayın" diye müdahale eden Amerika'nın tavrı elbette inandırıcı değil. Üstelik öyle münasebetsiz bir zamanda bu konuşmaları yaptılar ki, Türkiye, ABD baskısıyla geri çekilmiş duruma düştü. Ben şahsen, Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın açıklamalarına inanıyorum:
"Türk ordusu, ABD Savunma Bakanı Gates'in ziyaretinden bir gün önce geri çekilmeye başladı. Çekilme sırasında güvenliği sağlamak çok önemli olduğu için, uyarılarda bulunan ABD'li bakana bunu belli edemezdik. " Ama gene de kamuoyu ile ilişkilerin iyi yönetilmediğini, bir iletişim kopukluğu yaşandığını kabul edelim. Psikolojik üstünlük sağlanmış, hasım taraf uluslararası camiada yalnızlaştırılmışken, onlara bir oksijen tüpü, can simidi uzatmış olduk.
Yayın tarihi: 4 Mart 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/04//haber,581B89B7DDA643B8AE747BDE26FF730E.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.