Yeni kuşak starlar artık evde oturuyor

Dünya değişti. Artık bildiğimiz anlamda star diye bir şey yok. Yine de çok satan ve tam bir star hayatı yaşayacak düzeyde para kazanan isimler var. Ama onlar da artık farklı bir nesil rock yıldızı kategorisindeler. Türünün ilk örneği Jack Johnson. Sahilde ateş başında söylenen şarkılar vardır ya. Jack Johnson'ın tarzı öyle. Kendisi Hawaii'li bir sörfçü. Sessiz sedasız, kumsalda oturup gitar çalan bu adamın yeni albümü Amerika'da 370 bin adet satmış ilk haftasında. Adı Sleep Through the Static. Dinleyin hakikaten güzel. Şu ana kadar yaptığı dört albümün toplam satışı 15 milyon düzeyinde. İnanılmaz zengin, Amerika ve İngiltere'de şu an bir numarada ama sahilde küçük bir evde oturuyor. Sörf yapıyor. Karavanla dünyayı dolaşıyor. Sörf belgeseli çekiyor (Thicker Than Water). Hawaii'de çevreyi korumak için vakıf kuruyor. Karısı çocukları ve arkadaşlarıyla sakin bir yaşam peşinde. 21. yüzyılın starı böyle.

SIKI DOSTLAR
Jack Johnson'ın bir diğer özelliği de ne biliyor musunuz? Barack Obama'nın kankası olması. Aslında Obama da Jack Johnson da Ben Harper merkezli bir 'sıkı dostlar' grubunun üyeleri. Jack Johnson'ı 1999 yılında keşfeden Ben Harper. Şarkılarını kaydediyor, turnesinde çaldırıyor. Ben Harper, Obama'nın seçim kampanyasında Better Way isimli şarkısını vererek destek oluyor. Hatta bir iki yerde kürsüye çıkıp gitarla çalmış, muhabbetleri iyi... Harper, Johnson aracılığıyla sörfçü Kelly Slater ile tanışmış ve çok sevmiş. Slater sekiz dünya şampiyonluğu olan bir üstad sporcu. Ve muhtemelen ekibin sörf hocası. David Lynch de ekibe dahil. Lynch, Ben Harper'ın birlikte sohbet edip gülmekten hoşlandığı arkadaşı. Son filmi Inland Empire'ın isim babası da Harper. Burası Harper'ın büyüdüğü yerin adı.

SAHİLİ BULSAK...
Pearl Jam solisti Eddie Vedder da grupta. Harper ile birlikte çalmaktan hoşlanıyorlar. Vedder sahnede ona eşlik etmişti. Ayrıca birlikte siyaset konuşuyorlarmış. Son üye bisiklet sporcusu Lance Armstrong. Harper'ın komşusu, grubun muhabbete en uzak üyesi belki. Ama Harper "Onun varlığı yeter," diyormuş. Sıkı dostlar böyle. Ha bu arada 'Ben Harper kim?' derseniz. Harper, Türkiye'ye 1996'da gelmişti. İstanbul ve Ankara'da çalmıştı. Müthiş bir de hikâye vardı, doğruluğunu bilmem ama anlatılır durur. Harper'ı pavyona götürmüşler, orada şarkı söyleyen kıza aşık olmuş. İlişkileri bayağı sürmüş... Harper'ın şarkılarını dinleyen biri olarak ben inandım bu hikâyeye, sizi bilmem. Yine de tüm bu muhabbetin içinde en çok sahilde oturup müzik dinlemek, sohbet etmek, sörf yapmak kısmını sevdim. İlk fırsatta kendi sıkı dostlar grubumu deniz kenarına taşıyacak projeler geliştirmeye de şimdiden başladım. Sahili bulduk mu gerisi kolay...