Her şeyin bedeli var, şöhretin de

Akademi'nin şiarıdır: Her yıl En İyi Film Oscar'ına düşük bütçesine inat, mangal yürekli bir bağımsız filmi de aday gösterir. Bu babacan tavrıyla kendi yağında kavrulan bağımsız sinemacıları da desteklediğini belli eder. En İyi Film Oscar'ını böyle filmlere kolay kolay vermez, amma velakin onları eli boş da göndermez ödül töreninden. Akademi'nin bu âdeti, bu yıl da, yaklaşık 7.5 milyon dolara malolan Juno'nun yüzünü güldürdü. Başrolünde Ellen Page'in oynadığı ve en iyi film ve yönetmen dahil dört dalda Oscar'a aday gösterilen Juno , En İyi Orijinal Senaryo Ödülü'nün sahibi oldu. Türkiye'de 21 Mart'ta gösterime girecek film, henüz 16'sında ama boyundan posundan beklenmeyecek derecede hazırcevap Juno'nun hamile kalması ve sonrasında yaşadıklarını anlatıyor.

ZURNANIN ZIRT DEDİĞİ...
Zekice kotarılmış bu gençlik filmi, izleyicileri de eleştirmenleri de ikiye bölmüş durumda. Kimi Juno'yu göklere çıkarıyor, kimi de filme "Matah bir şey değil," deyip senaryosuyla Oscar almasını içerliyor. İkinci gruba örnek vermek için çok da uzağa gitmeye gerek yok. Zira Vatan gazetesi köşe yazarlarından Selahattin Duman'ın da içine hiç sinmemiş filmin ödül alması. Veryansın etmiş Duman, 26 Şubat'taki 'Oscar Ödülleri gözümden düştü' başlıklı köşe yazısında: "... İçime hiç sindiremediğim film ise Jeno'ydu.. Edith Piaf'ın hayatını oynayan Marion Cotillard'ın harika performansı olmasa Jeno filminin küçük kızına neredeyse ödülü teslim edeceklerdi... Nitekim En İyi Orijinal Senaryo Ödülü'nü bu filmi yazan adama verdiler... İnsan zekâsıyla alay eden basitlikte bir senaryo..." Önce filmin adında anlaşalım: Jeno değil, Juno. Bu, bir. İkincisi de filmin senaristi adam değil, bir kadın ki zurnanın zırt dediği yerde kendisi, yani Diablo Cody. Lakin Duman içini ferah tutsun, zira bu konuda yalnız değil. Daha önce de dediğimiz gibi, filmi beğenmeyen çok. Ancak Juno'ya, senaryosuna dair homurtuların (sözümüz meclisten dışarı tabii), filmin gişede 100 milyonun üzerinde hasılat elde etmesinden sonra yükselmesi de büyüklerimizin bir sözünü, 'Meyve veren ağaç taşlanır'ı akla getirmiyor değil. Öyle görünüyor ki Hollywood, bağımsız sinemacıların Oscar'da zaferlerine alışkın da, striptizcilikten senaryo yazarlığına geçmiş, üstüne bir de Oscar kazanmış isyankârları sanıldığı kadar kolay hazmedemiyor. Eski striptizci, çiçeği burnunda senarist Cody'nin başına gelenler de kısaca şöyle özetlenebilir aslında: Şöhretin bir bedeli var, öde!

NİŞAN AL, ATEŞ!
Diablo Cody son birkaç ayını, Hollywood'un gündemini meşgul etmekle geçirdi. Paul Haggis, Wes Anderson ya da Charlie Kaufman gibi ağırtop kalem erbapları bile onun kadar ilgi toplamamıştı. Ancak hiçbirinin de 'boru dansı' geçmişi, punkçı tavrı ya da Oscar'a layık hamilelik komedisiyle şaşırtıcı başarı gösterme gibi ilgi çekicilikleri yoktu. Ama Cody için bunlar, dezavantaja dönüşmüş durumda. Zira Cody'nin göz kamaştıran yükselişi onu birçok yayının hedefi haline getirdi. Senaryo yazarlığında siftahını Juno ile yapan Cody, isyankâr kişiliğini geçen hafta MySpace'teki web günlüğüne yazdıklarıyla iyice ortaya koydu. Cody web günlüğünde, Stuart Weitzman tarafından onun için Oscar ödül töreninde giysin diye tasarlanmış 1 milyon dolarlık elmas bağcıklı ayakkabılara öfke kusuyordu. Cody web günlüğüne, "Beni, aptal ayakkabılarının reklamını yapmak için kullanıyorlar, hem de bana sormadan," diye yazmış ve devam etmiş: "Tam da saklanmak istediğim bir zamanda bu ucuz reklam numaralarına asla rıza gösteremezdim." Ancak sonraki günlerde Weitzman'ın internet sitesi TMZ'ye, ayakkabıları Cody'nin bizzat seçtiğini söylemesiyle rüzgâr hepten yön değiştirdi. Bu açıklama Cody'yi markaja almış insanlara, onunla dalga geçmek için yeterince koz vermiş oldu. İnternet sitesi Something Awful bu ayın başında 'Quotey' adlı üç sayfalık düzmece bir Cody senaryosu bastı. Senaryoda Cody'nin Juno'da yaptığı yenilikçi kelime oyunu taklit edilerek onunla dalga geçiliyordu. En çok dalga geçilen satırı da "Web günlüğüne dürüst mü?" idi. Oscar ödülleri verilmeden hemen önce New York'lu komedyen Jackie Clarke da Cody'yi, senaristin alameti farikası saç stiline kadar taklit ettiği bir video yayınladı. Cody kılığındaki Clarke videoda "Hiç size eskiden bir striptizci olduğumu söyledim mi?" diyordu. Oscar zaferi sonrasında, "Hep bir yazar ve hikâye anlatıcısıydım. Senaryo yazmayı düşünmemiştim. Bana gerçekçi bir kariyer imkânı gibi görünmemişti," diyen Cody belli ki, şöhret ve onun beraberinde getireceği tuzakları da hesaba katmamış...

MUZİP SİNDERELLA
Neyse ki Cody'yi topa tutanlar kadar ona destek olanlar da var. Bunlardan biri de onun yükselişini 'muzip bir Sinderella' öyküsüne benzeten Los Angeles Times'ın internet sitesindeki Envelope bölümünün köşe yazarlarından Tom O'Neil. Juno gişede 125 milyon dolar hasılat elde etmeden önce herkesin Cody'ye destek olduğunu söyleyen O'Neil, şimdilerdeki görmezden gelinemeyecek tepkileri, senariste karşı duyulan öç alma isteğine bağlıyor. Dallas Observer'ın film eleştirmeni Robert Wilonsky de Cody'ye açılan ateşin kıskançlıktan kaynaklandığını düşünüyor.