Geçen yıl İslam Ülkeleri Konferansı'nda İranlı sanayiciler tarafından ortaya atılan 'İslami Araç' projesi ilgi görmeye devam ediyor.
İran Sanayi Bakanı Ali Ekber Mehrabian, Türk gazetecilere bu projeyi Malezya ve Türkiye ile birlikte yapacaklarını açıklamış.
Türk sanayicilerin de bu projeye sıcak baktığını söylemiş. İslami özelliklere sahip aracın, diğer araçlardan en önemli farkı ise kıbleyi göstermesi, namaz vakitlerini söylemesi ve Kuran-ı Kerim koymak için bir özel bir yerinin bulunması.
Yani otomobilin aksesuarları İslami ihtiyaçları karşılamak için düşünülmüş. Geliştirilmesi düşünülen aracın bir farkı yok. Bildiğimiz sıradan bir otomobil. Direksiyonu, dört tekerleği ve vitesi var. Tasarımı, motoru, teknolojisiyle otomotiv dünyasında devrim yaratacak bir özelliği yok. Otomotivin dünyasının geleceğini şekillendirecek bir araç değil.
Zaten Bakan Mehribian da, bu aracı geliştirerek Müslüman halkı heyecanlandırmayı,
İslami gururlarını kabartmayı amaçladıklarını söylemiş. Pazarlama açısından bakarsanız proje doğru. İslami araç projesiyle 1.5 milyarlık Müslüman nüfus hedefleniyor. Bu oldukça büyük bir pazar potansiyeli demek. Ama,
Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri gibi İslam ülkelerinde bu otomobilin satacağından ciddi kuşkum var. Çünkü, bu ülkelerin yollarında en lüks otomobiller ve 4x4 araçları cirit atıyor.
Dünyanın en çok lüks araç satılan ülkelerin başında geliyorlar. Geri kalan İslam ülkelerinde ise bu araç yok satar. Özellikle fakir İslam ülkelerinde, İslami kimliğini öne çıkarmak isteyenler arasında büyük talep görür.
Otomobile dini bir anlam kazandırmak doğru mu? Bence değil. Ama bu arz talebe bağlı. Böyle bir aracı almak isteyen varsa, üreten de olur.
Yayın tarihi: 25 Şubat 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/25//sandik.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.