Her 100 eğitimciden 93'ü borçla yaşıyor

Bağımsız Eğitimciler Sendikası'nca (BES) yapılan araştırma, Türkiye'deki her 100 eğitimciden 93'ünün borçla yaşadığı, kredi kartı borçları yüzünden kara listeye alınanların yüzde 120 artığını ortaya koydu. Araştırma sonuçlarına göre, 2008'de eğitimcilerin banka borcu bir önceki yıla oranla yüzde 77 oranında arttı. Öğretmenlerin yüzde 45'inin kredi kartı, yüzde 23'ünün ise kredi borcu bulunuyor. Hiç borcu bulunmayan eğitim çalışanlarının oranı ise sadece yüzde 7 olarak belirlendi.

"SON 5 YILDAKİ 33.6'LIK BÜYÜMEDEN MEMUR PAY ALMADI"


BES Genel Başkanı Gürkan Avcı yaptığı açıklamada, Türkiye ekonomisinde büyüme yaşanmasına rağmen, ekonomik kriz yaşayan memur ve emeklilerinin, kredi kartından kaynaklı hacizlerle sarsıldığını dile getirdi. BES Ar-Ge kurulu tarafından yapılan bir araştırma sonuçlarını aktaran Avcı, Türkiye'nin, 2003'te yüzde 5.9, 2004'te yüzde 9.9, 2005'te yüzde 7.6, 2006'da yüzde 6, 2007'de ise yüzde 4.2 büyüme kaydettiğni hatırlatarak, son beş yılda kümülatif yüzde 33.6 büyüme kaydedildiğini söyledi. Bu büyümeden memura hiç pay verilmediğini ifade eden Avcı, "Bu veriler ışığında büyüme performansını değerlendirecek olursak, büyümenin reel olup olmadığını anlayabilmek için memurların borçlarının artıp artmadığına bakmak gerekiyor. Bu yüzden hükümetin, mutfağa ve halkın alım gücüne yansıyan reel büyüme sağlayan politikalar uyguladığını söylemek gerçekçi olmayacaktır. Dolayısıyla memur, AKP hükümetinin uyguladığı politikalar sonucu büyümemiş, büyümüş gibi gösterilmiştir" diye konuştu.

"ENFLASYON DÜŞSEYDİ, 4 KİŞİDEN BİRİ YOKSULLUK SINIRI ALTINDA YAŞAMAZDI"

Türkiye gelirinin yarından fazlasını elde eden en zengin kesim karşısında, gelirden en az pay alan yoksul kesim arasındaki uçurumun çok daha derinleştiğine dikkat çeken Avcı, Türkiye'nin, krallıkla yönetilen Arap ve Afrika ülkeleriyle yarışır hale geldiğini belitti. Avcı, derinleşmenin bir nedeninin de dolaylı vergilerin sürekli olarak artırılmasına karşın doğrudan vergilerin toplanamaması olduğunu vurgulayarak, bu durumun gelir dağılımını bozucu bir unsur olduğunu ifade etti. Enflasyon, reel olarak düşmüş olsa, Türkiye'deki her dört kişiden birinin yoksulluk sınırının altında yaşamayacağını aktaran Avcı, böyle bir durumda, memurların da açlık sınırıyla yoksulluk sınırı arasında bir ücrete çalışmıyor olması gerektiğine işaret etti.

Avcı, "Bize göre, son 5 yıllık AKP iktidarından bu yana bir öğretmenin reel ücretleri ülke ekonomisi oranında büyüseydi, 887 YTL olan göreve yeni başlayan bir öğretmenin maaşı 1.185 YTL olacaktı. DPT ve TÜİK rakamlarına dayanılarak endeksleme yöntemiyle yaptığımız araştırmada, son 5 yılda ekonomi yüzde 33.6 büyürken memur ücretlerinin gerilediği bir gerçektir" dedi.

Kamu görevlileri, emekçiler, çalışanlar ve eğitimcilerin son beş yılda daha çok borçlandığını öne süren Avcı, intihara, aile facialarına yol açan banka borçlarının, eğitimciler için de bir kabusa dönüştüğünü belirtti. Avcı, BES tarafından yapılan araştırmaya göre, her 100 eğitimciden 93'ünün, borç alarak yaşadığı, kredi kartı borçları yüzünden kara listeye alınanların yüzde 120 arttığına işaret ederek, eğitimcilerin banka borcunun bir yıl öncesine göre yüzde 77 arttığını vurguladı.

Avcı'nın aktardığı araştırmanın diğer sonuçları ise şöyle:

"Memurların borç hanelerinin en başında kredi kartları bulunuyor. Öğretmenlerin yüzde 45'i kredi kartları, yüzde 23'ü kredi kullanımı yoluyla bankalara borçlandı. Eş, dost, arkadaş ve akrabalara borcu bulananların oranı yüzde 14, mağazalara ve tanıdık esnafa borçlananların oranı ise yüzde 11 düzeyinde bulunuyor. Hiç borcu bulunmayan eğitim çalışanlarının oranı ise yüzde 7".

(ANKA)