Pazar günü mali kongre var. Yani; Beşiktaş'ın geleceği konuşulacak, kararlar ve genel kurulun onayı alınacak. Son gün, son anda Divan başkanı şöyle diyecek; "Beşiktaş'ın mali durumunu oylarınıza sunuyorum. İbra edenler el kaldırsın!" O an benim önerim şudur;
"Beşiktaş'tan alacağın olan 40 milyonu sil, ben de seni ibra edeyim." Çünkü o parayı sen Beşiktaş için değil sırf şan olsun diye harcadın. Dahası; çarçur ettin! Ben ve benim gibiler ibra etmezse ne olur?
Elbette; büyük hukuki sorunlar olur. Ama bu şu demek değildir; İbra etmek tek yol değildir. Şunun da altını çiziyorum; Sayın Demirören 2010 yılında başkan adayı olacağını söylüyor. "Hodri meydan" diyor.
"Çıksınlar karşıma" diyor. Elbette; iddialı konuşmak için iddialı konumda olmak gerekir.
Ama genel kurul suskun değil ki! Ayrıca gün ola, harman ola. Daha iki yıl var. Bekleyelim görelim. Şunun da altını çizeyim;
Sayın Demirören maçları Şeref tribününün en arka yerinden yani bir başkan gibi izlemiyor. Ayrıca, en basit bir olaya bir taraftar gibi tepki koyuyor. Kulüp genel koordinatörünün çözeceği basit bir sorunu Beşiktaş başkanlığına hakaret gibi algılıyor.
Savunulur hiçbir yanı yok. Benim önerim şudur; Başkan Yıldırım Demirören maçları Çarşı'nın tam içinden seyretsin.
Taraftarsa yeri orasıdır. Başkan ise yeri Şeref tribünün bir numaralı koltuğudur!
Bugünkü Tüm Yazıları
40 milyonu sil, ibra edeyim!
Yayın tarihi: 22 Şubat 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/22//kanat.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.