Gelmez dediniz geldi! Müjdemi isterim yarın '14 Şubat Sevgililer Günü'. Ortalık yine kırmızı-pembiş kıyamet. Dört bir yanda kalpler, sevgililere özel iki kişilik mönüler, reklamlar, seyahat programları, kalpli pastalar-kurabiyeler, konserler mevcut. Hepsi bugüne özel, aman da ne güzel! Hatta bu sene 'Sevgililer Günü bizim işkence günümüzdür' çeken erkekler için İstanbul caddelerinde 'Sevgilim Bir Odun' afişi bile var. İstinye Parkçılar cinlik yapmış kadınların damarına basmışlar, boy boy afişleri asmışlar. 'Tek hücreliler bile ondan daha romantik' afişi de ikinci bombaları.
BİR ÇİÇEK, BİR BÖCEK... Yani erkeğe diyorlar ki; odun olmak istemiyorsan koş İstinye Park'a hediyeni al. İpin ucu biraz kaçmış ama çok komik, esprili bir iş tabii. Ama beri yandan, biz bir odunu çok sevmişsek odunun suçu ne değil mi? Erkek kısmının doğum günümüzü, evlilik yıldönümümüzü falan hatırlaması bile mucizeyken 'Sevgililer Günü'nde beklentiye girmek pek de akıl kârı değil hani. Zaten mazeretleri de hazır; 'Ben toplu tüketim günlerini sevmem aşkım', 'Benim sana sevgim bir gün değil her gün balım'. Yersek! Oysa biz kadınlar bırakın 'Sevgililer Günü'nü, ilk öpüşme, ilk kesişme, ilk 'seni seviyorum' deme günlerini bile unutmayız, unutamayız. Tamam! Anlayın işte, böyle etkinliklere sevdalıyız. Ve çoğumuz bekar bile olsak 'Sevgililer Günü'ne bayılırız. İlle de hatırlanmak isteriz. Bir çiçek, bir böcek bekleriz. Diyelim sevgilimiz yok, umudumuz var! O zaman da bekar kız arkadaşlarımızla toplaşıp ille de günün anlam ve öneminin altını çizeriz. Peki beyinlerinde 'özel günleri hatırlama, hatırlasa bile eyleme geçme' çipi bulunmayan erkeklerle ne edeceğiz? Siz bakmayın şu günlerde kalpli bir şey gördüğünde tansiyonu düşüp, fenalıklar geçirmesine. Her zaman söylerim bir kadın hatırlanmak istiyorsa kendini unutturmayacak!
ASLA PES ETMEYİN! Günler öncesinden o günü hatırlatacak, erkeği yavaş yavaş işleyecek. Bakın o zaman sizinki mecburen, mecburiyetten neler yapacak? Zaten hangi erkek kendi kararıyla bir etkinliğe katılmış ki... Her türlü sosyalleşmede, arkadaş-akraba ziyaretinde, düğünde- davette önce itirazı basarlar da sonra paşa paşa gelmezler mi? Aynı hesap! Yeter ki siz pes etmeyin yani. Ha! Onca sinyalinize rağmen hala koca günü mesajsız, çiçeksiz, hediyesiz mi geçirdi? Peki! O zaman siz kendinizi bu eğlenceli günden mahrum etmeyin bari. Sizin için 'sevgili' kim varsa arayın. Kız arkadaşlarınız, babanız, dostlarınız... Baksanıza ortalıkta her şey kırmızı, her şey kalpli! Kendinizi şımartın, "Sevgililer Günü tüketim gününden başka bir halt değil" diyenlere de aldırmayın. Boş laflar bunlar... Kocaman kırmızı bir kalp, kırmızı güller ya da kalpli kurabiyeler karşısında hepsinin yağları eriyecektir unutmayın! Yazıyı toparlarsak, hepinizin 'Sevgililer Günü' kutlu olsun! Aşkınız bol olsun!
Yayın tarihi: 13 Şubat 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/13/gny/ozyilmazel.html
Tüm hakları saklıdır.