Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'la "pazartesiakşamı" konuştuk. "Mesaisaati" çoktan geçmişti. Takıldık: - Hayırdır, bu saatte ne yapıyorsunuz? Kılıç "işimizçok" diye güldü. "SayınBaşkan" dedik: - Bugün yarın önünüze türban davası gelecek... Yoksa bu saatte o konu için hazırlık mı yapıyorsunuz? Anayasa Mahkemesi Başkanı yine güldü: - Yapacakokadarçokişimizvarki?
Başkan'ın "pazartesiakşammesaisi" DTP ile ilgiliydi. Haşim Kılıç: - YargıtayCumhuriyetBaşsavcısı,DTP'ninkapatılmasıistemindebulundu...BaşsavcınıniddianamesiniDTP'yeyolladık...DTP'ninsavunmasıgeldi...Savunmayıçoğaltıyoruz. - Çoğaltıp ne yapacaksınız? - Arkadaşlarımıza(AnayasaMahkemesiüyelerine)dağıtacağız.YargıtayCumhuriyetBaşsavcısı'nayollayacağız.
- Sayın Başkan, sonra ne olacak? - Başsavcı,esashakkındakidüşüncesinibildirecek.AnayasaMahkemesiGenelKuruludabaşsavcıyıveDTP'ninsavunucularınıdinleyecek. - Sonra? - Konuraportöregidecek.Onundaraporuistenecek.Veardındangenelkurulumuzbirkararavaracak. - Ne zaman? - Onuşimdidensöylemekimkânsız.