Modern seyyar satıcıların altın çağı!

Metrekare kirası normal mağazaların 10 katına kadar çıkan açık mağazalar, hava parası vermek istemeyenler ya da marka bilinirliği yaratmak isteyen girişimciler tarafından rağbet görüyor

Bitmiş alışveriş merkezi sayısının 179'a ulaştığı Türkiye'de, merkezlerde yer bulamamaktan ya da marka bilinirliği yaratmak isteyen, ancak yeterli sermayeye sahip olmayanların tercihi açık mağazalar haline geldi. Sadece İstanbul'daki alışveriş merkezlerinde sayıları 100'e ulaşan açık mağazaların sahipleri arasında Philips, Swatch gibi uluslararası firmalar kadar kestane ve simitçiler de var. Ağırlıklı olarak fastfood gıdacıların bulunduğu açık mağazalarda gümüşçüler, şemsiyeciler, sabuncular ve hatta sanat evleri bile yer alıyor. Taşınabilir olma özelliği taşıyan bu tip mağazalar aslında bir nevi 'modern seyyar satıcılar'. Ancak çok önemli bir farkı var: modern seyyar satıcılar gelenekseller gibi kayıt dışı çalışmıyor, organize ve kayıtlı perakendenin bir parçası haline geliyor.

KİRASI EL YAKIYOR
Bu kadar rağbet görmesi yanıltmasın. Normal mağazaların 7, hatta zaman zaman 10 katına kadar çıkabilen metrekare kiraları ödeyen açık mağazalar, küçük olmalarının avantajıyla toplamda daha makul bir meblağ ödese de, kârlılık anlamında her zaman istenen seviyeyi yakalayamıyor. Normal mağazaların metrekare kiralarının, alışveriş merkezine göre değişmekle birlikte, 30 dolardan başlayıp 150 dolarlara kadar çıktığı göz önünde bulundurulursa, 300 dolarlardan başlayıp 1000 dolara kadar çıkabilen açık mağaza metrekare kiraları aslında 'el yakıyor'.

YÖNETİCİLER TEŞVİK EDİYOR
Ancak yine de, yer bulunmayan alışveriş merkezlerinde mağaza devri için teklif edilen hava paraları dikkate alınırsa, açık mağazaların artarak rağbet göreceğini öngörmek mümkün. Boş alanları değerlendirerek kira gelirlerini artıran alışveriş merkezlerinin de bu tip mağazacılığı teşvik edeceği aşikâr.