"İnsan hakları evrensel bildirgesi" nin 60'ıncı yılında,
"İnsan hakkı" tartışmalı.
"İnsan hakları" nın, şefkatli duruşuna karşılık; Geçmişte
"medeniyet götürme" nasıl sömürgeciliğe, köleciliğe, emperyalizme, istilaya yataklık yapmışsa, onun da bugün
"Batı'dan Batı standardı dayatma"ya bahane oluşturması,
"insan hakları emperyalizmi" yaratması, işgallerin, rejim değişikliklerinin, ulus inşasının gerekçesi sayılması,
"ekonomik alet" yapılması sorun yaratıyor.
"İnsan hakları"nın Batı tarihindeki biçimiyle,
"Batı merkezli" olarak
"evrenselleştirilmesi"nin,
"tek tipleştirilmesi"nin,
"reçeteleştirilmesi"nin,
"asimilasyon eğilimi"nin,
"liberal ekonomi ile insan haklarının özdeşleştirilmesi"nin yarattığı, dayattığı sorunlar.
Tabii bunların alabildiğine
"emperyalist istismarı". Tabii bunlara insanı hiçe sayan tepki ve cevaplar da.
Fransız düşünür
François Julien, "dayatmalara karşı ortaklık ve dayanışma" tabanında yeni bir
"insan hakları etiği (ve hukuku)" ile
"kültürler ilişkisi" oluşturulabileceği kanısında.
Bir standart oluşturup reçetesini yazmaya,
"Batı medeniyeti, Batı insan tipi" nden
"sözde Doğu barbarlığı" na, özellikle İslam'a dayatmaya girişmeyen;
Üstteki yazının özüne,
"isyan kültürü" ne bağlı;
"nerede ne biçimde dayatma, haksızlık, baskı varsa"; Nerede
"insanı ezen, hor gören, aşağılayan, hırpalayan, tüketen" bir şey varsa, ona direnişin, ona isyanın kültürünü, her tür sınır ötesi dayanışmasını oluşturmak!
Dayatmaya değil,
"isyan hakkı"na dayalı insan hakkı.
Yayın tarihi: 5 Şubat 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/05//haber,08446A82462D4741890E37ED9147B353.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.