İlim Çin'de ise...

Davutpaşa 22 işçiye mezar olunca, Türkiye kapitalizminin büyük ağaları kadar küçük ağaları da dedi ki, "Çin mallarıyla rekabet için kayıt dışına kaydı ekonomi."
Aslında sosyal cennetti, 12 Mart'ı, 12 Eylül'ü en çok destekleyenler memleketin sermayesi değildi, taşeronlaştırma, kayıtsızlaştırma büyük şirket siparişleriyle yürümüyordu;
Laik, liberal, muhafazakar tüm hükümetler buna destek vermiyordu da katil Çin idi, Maçin idi.
Sanki ülkenin "sözde kayıt dışı ekonomiyi eleştiren büyük medyası" nda, bildiğiniz en ünlü yazarlar ile pek bilmediğiniz onca gazeteci; tamamı sigortalanmayan, tamamı vergilendirilmeyen "en az yarısı kayıt dışı ücretler" le çalıştırılmıyordu da, suçlu Çin idi Maçin idi.

Milyarı aşıp gitmiş Çin "sözde komünizm"iyle, "vahşi kapitalizm" kölesi gibi çalıştırılan işçileriyle dünya kapitalist sistemini ayakta tutuyor.
Ücreti bastırılmış ABD işçilerinin ucuz Çin mallarıyla tatmin olmasını sağlıyor.
O malları satıp ABD'den kazandığı parayı yine ABD'ye yatırıyor, ABD'lilerin aşırı tüketim ve aşırı savaş yüzünden yapmadığı tasarrufun açığını kapatıyor.
Çin parası ABD'de işletme ve tüketici kredisine dönüşüyor; dünyanın en süper borçlu devleti ile milletini oluşturuyor.
Çin parasıyla tüketici kredisi alanlar, kredi kartı borcu biriktirenler, ucuz Çin mallarıyla uyuşuyor.
Çin parasıyla konut kredisi veren bankalar, Çin malı ve parasıyla "iyi" geçinmeye çalışırken borcunu ödeyemeyen ABD'li tüketicinin evini gasp ediyor.

Siz, "Çin yüzünden Türkiye'de işçileri Çinlileştirmekten utanmayan" yerli kapitalizmde böyle bir güç görüyor musunuz?
Elin sıcak parasıyla geçinip giden ekonomi; tersanede, atölyede, madende, tarım işletmesinde işçilerini öldürmekten utanmıyor...
Peki şundan utanıyor mu?
ABD'de "Georgia Teknoloji Enstitüsü" nün yeni ayrıntılı raporuna göre, "Çin, temel bilim ve teknoloji geliştirmede kritik kabiliyet açısından ABD'yi geçmek üzere".
11 yıl önce sadece beşte biri seviyede olduğu ABD'yi.
Sovyetler'in asla ulaşamadığı, "Japon mucizesi" nin dahi yakalayamadığı ABD'yi.

Şöyle diyelim mi:
"Komünist Çin" vahşi kapitalist köle sisteminden hiç olmazsa bu bilimsel, teknolojik gücü çıkartmış.
Peki, türban için kapışan üniversitelerimiz, nasıl oluyorsa "Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı çağdaş kuşaklar yetiştirme görevini üniversitelere veren" YÖK düzenimiz, onca siyasetçi, darbeci; onca laik, muhafazakar, liberal cenah;
İşçisini Çinlileştirmenin mazeretini hak zanneden TÜSİAD'ından MÜSİAD'ına rengarenk sermaye;
Ne şey yediler bunca zaman!
Çalışanları Çinli yapmak isterken kendileri niye hiç olmazsa bilim ile teknoloji sıçratan Çinli kadar olmadılar!