Bir ilk 45 dakika izledik ki; adına ancak
'kör dövüşü' denilebilir. Maç öncesi kadrolara bakıyorum; Rize'de Altan, Suat Usta, Fahri ve Zafer Biryol gibi as oyuncular yok. Beşiktaş'ta ise Delgado'nun yokluğunda Ricardinho'nun oynaması ile Tello'nun yokluğu, farklılık olarak göze çarpıyor.
Her iki takım, bir önceki maçlarının taktikleriyle sahadalar. Beşiktaş 4-3-3'ü, Rize 4-5-1'i uygulamaya çalışıyor. Bir önceki hafta Beşiktaş, Gaziantep'i 3-1 yeniyor; Rize, Trabzon'dan 4 gol yiyor. Bir de Rize'nin ligi düşünerek aslarını dinlendirmesi,
Beşiktaş'ı maçın favorisi haline getiriyor ama 'dağ fare doğuruyor.' Beşiktaş'ın bu bölümde pozisyonu iki ya da üç tane... Tümü de karambol! Defansının arkasına atılan iki kontra top ise Rize'ye pozisyon oluyor!
İkinci yarı,
"Çok şey değişmez" diye düşündüm; fazla da yanılmadım. Dakika 75... Yine Beşiktaş defansının arkasına atılan bir top ve gol!
LİGDE ŞANSLARI ÇOK DEĞİL Şimdi Beşiktaş'ı eleştirme zamanı...
Çok hücumcu ile oynamak çok fazla hücum etmek anlamına gelmez. Nitekim, pozisyonlar ortada. Beşiktaş'ın temel sorunu, orta sahası ve defansının göbeği. Orta alanında oyunu iki yönüyle oynayacak bir futbolcusu yok. Savunmanın göbeği de en sorunlu bölgesi.
Oysa 2003'ü hatırladığımızda RonaldoZago ikilisinin takıma yaptıkları katkıyı sonraki yıllarda hiç göremedik.Kupanın ilk ayağında Rizespor'a deplasmanda tek golle mağlup olmak, ikinci maç için her ne kadar dezavantaj olsa da Beşiktaş'ın ikinci maçta kendi saha ve seyircisi önünde gerekli sonucu alabileceği düşüncesindeyim. Yalnız bu maç, bizlere bir kez daha gösterdi ki, Beşiktaş'ın Turkcell Süper Lig'de şampiyonluktaki diğer rakiplerine göre şansı çok fazla değil.
Yayın tarihi: 3 Şubat 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/03//gunen.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.