Meclis Anayasa Komisyonu bugün görüşmeye başlayacağı üniversitede türban serbestisine ilişkin iki soru var:
1-Değişiklik teklifleri yasa tekniği ve şekline uygun yapıldı mı?
2-Anayasa Mahkemesi'ne giderse ne olur?
İlk sorudan başlarsak...
Değişikliği hazırlayanların, Anayasa Mahkemesi'nden dönmesinin önüne geçebilecek kadar özenli davrandıklarını söyleyemeyiz...
Nedeni de Anayasa'nın 10 ve 42'nci maddeleri ile YÖK Yasası'nın Ek 17'nci maddesinde yapılan düzenlenmelerin, Meclis'e veriliş şekli ve madde gerekçelerinden kaynaklanıyor...
Değişmeden değişim Çünkü Anayasa ve YÖK Yasası değişikliği Meclis Başkanlığı'na
"sanki bir paket" gibi aynı anda ve birlikte sunuldu.
Hatta, YÖK Yasası'nın Ek 17'nci maddesinin
"Genel Gerekçe" sinde bunu teyit eden cümle şöyle yer aldı:
"...Anayasa'nın 10'uncu ve 42'nci maddelerindeki değişiklikler çerçevesinde 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun Ek 17'nci maddesine bir fıkra eklenmesi ihtiyacı hasıl olmuştur..." Böylece Meclis'ten geçip geçmeyeceği belli olmayan bir Anayasa değişikliğine dayanılarak, kanun değişiklik teklifi verildi.
Yetmedi, Anayasa Komisyonu Başkanı
Burhan Kuzu, kanun değişikliği ile Anayasa değişikliği çalışmasının komisyonlarda eş zamanlı yürüyeceğini açıkladı.
Yani henüz değişmeyen Anayasa'nın değişikliğine dayalı olarak kanun değişikliği yapılacağını söyledi.
Adalet Komisyonu'nun,
"Anayasa değişikliği olmadan, ona dayalı yasa değişikliğini nasıl işleme alacağız?" sorusu eylemi frenlemeye yetti.
Nitekim AK Parti Grup Başkan Vekili
Sadullah Ergin de dünkü sohbetimizde,
"Acele söz konusu olmuş; YÖK Yasası Anayasa değişikliği gerçekleşirse olacak" diyerek durumu kabullendi.
Ancak iş işten geçti...
Çünkü Anayasa'nın 2 maddesindeki değişiklik, Anayasa Mahkemesi'nin türban ile ilgili 1989 ve 1991 kararlarına aykırılık içermiyor.
Anayasa değişikliği madde gerekçeleri ile Ek 17'nci maddesinde yapılacak değişiklik ile Anayasa Mahkemesi'nin 1991'de türbanı engelleyen gerekçesiyle örtüşüyor.
Daha Anayasa maddesi değişmeden, buna dayalı kanun değişiklik teklifi verilmesi de cabası...
Hak-Par kararı İkinci soruya, yani Anayasa Mahkemesi'nin ne yapacağına gelirsek...
CHP lideri
Deniz Baykal dünkü sohbetimizde değişikliğin Anayasa Mahkemesi'nden döneceğine inandığını söyledi.
Ancak türban ile ilgili kararını 17 yıl önce veren Anayasa Mahkemesi'nin bugün nasıl karar alacağını söylemek zor.
Çünkü geçmişte verdiği bir çok kararını zaman içinde değiştirdi...
Örnek mi; Hak ve Özgürlükler Partisi (Hak-Par) hakkındaki kararı.
Son yıllarda RP, FP, HADEP, DEP olmak üzere birçok partinin kapatılmasına karar veren Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın Hak-Par'ın kapatılması istemiyle açtığı davayı reddetti.
Parti programındaki aykırılıkları önemsemedi, siyasi partilerin demokrasinin en önemli organı olduğunu vurguladı.
Oysa davanın açılma gerekçeleri DEP, HADEP davaları ile benzerlikler içeriyordu.
Başta da dedik ya; zaman Anayasal değişimi de getirebiliyor...
Türbanda ne olur bilinmez...
Yayın tarihi: 1 Şubat 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/01//haber,6875270B09D44BC1834B7D4D700184B9.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.