Aktüel Dergisi, 'The Bucket List' filminde bir araya gelen Jack Nicholson ve Morgan Freeman ile röportaj yapmış. Bizdeki, ne diyeceğini baştan bildiğiniz starların röportajlarından sonra, bu ikilinin sözlerinin arasında kaybolup gitmek çölde vaha gibi geldi... Şahaneydi... Jack Nicholson'ın şöhretin dayatmalarını reddedişine bayıldım en çok. Televizyon röportajı yapmayışının nedenini "Hepsi aptalca" sözleriyle açıklıyor. Yıllar geçtikçe, şöhreti büyüdükçe yapım şirketlerinin dayatmalarından da sıyrılmış. Artık yaptığı kontratlarda reklam ve tanıtım turlarına katılmasını belirten maddeler yazmıyormuş. Bakın bu konuda neler söylemiş: Reklam ve tanıtım uzmanları; dergi kapağında olmanın, televizyonda beş dakika görünmenin yanında bir hiç olduğunu kafama kaktılar hep. Bu tip şeyler öylesine biçimsel hale getirilmiş ki... Bunları boktan buluyorum. Medyada gözüktükten birkaç gün sonra yok olmaya başlıyorsunuz. Bayıldım bu sözlerine... Kendine güvenmesine bayıldım... Düşünün, bizde biri çıksa ve böyle bir laf etse... Röportaj falan yapmak istemediğini, bunların getirisine inanmadığını, asıl önemli olanın kendi gücü olduğunu söylese? Neler olur? Ben söyleyeyim, anında paramparça ederiz. "Burnu büyüdü, havalara girdi" deriz. Ama olaya bir de öteki taraftan bakalım. Şöhretler dünyasında kim bu kadar korkusuz, kim bu kadar özgür ve kim kendinden bu kadar emin diye soralım... Bizde, sayıları bir elin parmaklarını geçmeyecek insanlar dışında herkes çoktan şöhretin esiri olmuş durumda... Kendini 10 gün medyada görmeyen panikliyor, "Eyvah, neler oluyor?" diyor. İşin özeti şu; Şöhretli olmak bir kazanç gibi görülse de, onun esiri olmak başka bir sürü şeyi kaybettiriyor insana... En başta da özgünlüğünü ve cesaretini... Oysa bu yolda, bu kalabalıklarla yürümek için her şeyden çok cesarete ihtiyaç var belki de...
Yayın tarihi: 1 Şubat 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/01/gny/baliksirti.html
Tüm hakları saklıdır.