Tek eşlilik insan doğasına aykırı mıdır?

Çok basit olarak şunu diyebilirim ki; "Maymun iştahlı erkekler, tek eşliliği uygulamada dünya çapında hala bir efsane olmayı sürdürüyor." Ayrıca size başka bir itirafta daha bulunacağım: "Erkeklerin bu efsaneyi günümüze kadar sürdürebilmelerinin en büyük destekçisi de, birlikte olduğu kadınlardan başkası değildir!" Çünkü 'şehvet düşkünü olmayan kadınlar', dişi köpek gibi erkekleri peşine takıp koşturan 'şehvet düşkünü kadınlara' yıllarca göz yumdu. Bakın! Bir şeye dikkatinizi daha çekmek istiyorum. Modern yaşamdan biraz da olsa nasibini almış bizim gibi toplumlar; çok eşliliğe karşı çıkıp, tek eşliliği savunuyor. Ama gelin görün ki savunuyorsunuz da ne oluyor? Ne olduğunu size hemen yazayım. Aldatmaktan ve aldatılmaktan iki yakanızı kurtaramıyorsunuz. 'Modern Fransız kadınları' gibi olup bitenlere göz yumuyorsunuz. Çünkü her Fransız kadını da, sizin gibi şu gerçeği gayet iyi bilir ki; "Modern Fransa'da da metresler kesinlikle vardır." Ya da 'Doğu kadınları' gibi 'zinayı patalojik olarak' görmezden gelirsiniz.

YAŞASIN MULTİ EŞLİLİK!
Şimdi gelelim az önce sorduğum sorunun cevabına. Bence "Tek eşlilik insanın doğasına aykırı değil!" Çünkü 'doyumsuz insanların sadakatinin var olabileceğine' ömür billah inanmıyorum. O tip insanların hayat felsefesi aynen şöyledir: "Tek eşlilik altında yaşasın multi eşlilik!" Kadınları bilemem ama erkeklerin de içinde bulunduğu 'hayvanlar aleminin!' hiçbir türünde, tek eşliliği sürdürmek mümkün olmamıştır. Bir tek 'goriller' hariç. Onlar da öyle 'ilkeli hayvan!' oldukları için değil. Tembel olduklarından dolayı tek eşliler. Artık kabul etsek de, etmesek de yaşam biçimimiz değişiyor. Bu yüzyılda cinsellik, ipini koparıp özgür kaldı. Böylelikle birçok kadının 'körelmiş olan şehvetleri!' de özgürleşti. Bir düşünün! Kendinden geçmiş çıplak bir kadın görüntüsüyle bir araya getirilmeden, belli bir marka kahveyi size satamıyorlar.

DAVARLIK GÜDÜSÜ
Bu reklam sloganlarıyla yeni yaşamlarınızın adını koyuyorlar: Ne mi diyorlar? "Yaşasın kendinden geçmiş çıplak kadınlar! Yaşasın o kadınları sıcak sıcak içmek isteyen erkekler!" Ve hal böyle olunca da; ister kadın olsun ister erkek, hiç kimse 'uçkuruna' sahip olamıyor. Evdeki tek eşine kıçını dönüp, 'davarlık güdüsü!' gereği kendisini 'körpe hayatın!' kollarına bırakıyor.