kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Ocak 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
SİNAN AKYÜZ
Kadınlar&erkekler&ilişkiler

Türkiye'de erkekleri el üstünde tutan kimdir?

Tabii ki kadınlar! Şimdi bana "Yahu be adam! Emin misin? Dert yandığımız adamları nasıl olur da el üstünde tutarız?" diye sormayın. Ama beni dinlemeyip, diyelim ki bu soruyu sordunuz! O zaman ben de acı olan gerçekleri, size bir soru sorarak yazmaya başlayayım. "Erkek ve kız çocuklarını yetiştiren kim?" Ana! Ana kim? Bir kadın! O kadın kim? Yeri geldiğinde çocukları için canını bile vermekten kaçınmayan 'bir iyilik meleği', başka zamanda birlikte olduğu öküz heriflerden dert yanan 'bir mazlum!' Peki, Türk toplumunda kadınlarımız neden mazlum? Çünkü analar, erkek çocuğu yetiştirirken kendi elleriyle kazdıkları kuyuya; ileride 'genç kızları'nı düşürüyor. Bu genç kızlar; 'baba ocağı'ndan, 'koca ocağı'na geçtikleri zaman da onlar için değişen hiçbir şey olmuyor. Anne, daha o yaşlarda 'küçük oğluna' toz kondurmazken, 'küçük kızını' ise oğlu karşısında eziyor.

AÇ OĞLUM BAKALIM!
Mesela... Konu-komşu eve misafirliğe geldiği zaman evin küçük oğlunu tıpışlayıp, annesine derler ki: "Ay kız! Vallahi bu oğlan büyümüş. Bunun elinden kızların çekeceği var!" Evin sahibi kadında, bu söz üzerine böbürlenir. Koltuk atları, 'tavuskuşunun kuyruğu' gibi kabarıverir. Sonra da dönüp oğluna seslenir: "Aç oğlum! Teyzelerin pipini görsün!" Annesinin bu isteği üzerine oğlan da utana sıkıla 'bamya!' kadar olan pipisini çıkarıp teyzelerine gösterir. Kadınlar, bu sefer de küçücük şeyi karşılarında görünce hep birlikte gülmeye başlar. Sonra da arkadaşlarına derler ki: "Ay kız! Bunun büyümesine daha varmış! Bundan olsa olsa Çengelköy hıyarı olur. Al onun da turşusunu kur!" O gün bugündür de erkekler açıp göstermeye hep meraklı olmuşlardır! Ama aynı ev sahibinin 'kızının' hafiften donu gözükse; anne, kızın kolundan tutar ve bir tokat atar. Sonra da der ki: "Sok donunu içeri. Çok ayıp!" İşte daha o zamanlardan beri erkek çocukları, bu toplumda el üstünde tutulur. Bu çifte standardı yaratan ise kadının kendisidir. Bu yüzden de, o kızlar büyüyüp kadın oldukları zaman 'bir şeyin sahibi olamamışsa', bunun tek suçlusu onları büyüten kadınlardır. Bir kızın kendini nasıl 'bir kadın gördüğü' ya da nasıl 'bir insan olmak' istediği, anne olan kadınlar için hiç de önemli değildir. Anneler için önemli olan tek şey; kızlarının 'nasıl bir kadın olması' gerektiği ya da 'nasıl bir insan olması' gerektiğidir. Çocukluğundan itibaren bir kız çocuğunun, genç kızın ve genç bir kadının 'erkeğin zimmetinde' olması, annelerin elbirliğiyle işlediği bir suçtur! İşte bu sebepten dolayıdır ki, erkekler evlenince karılarının annelerine benzemesini ister!