Peşinen söylemek gerekirse; 'durum vaziyetleri bozuktur!' Ben; 30'lu yaşlardaki kentli, kariyerli ve bekar kadınların hayatlarını her nedense 'basketbol oyunu'na benzetiyorum. Neden mi basketbol oyunu? Çünkü bitime saniyeler kala attıkları üçlükle ya '30 yaş sendromu'nu yaşamıyorlar ya da kaçırdıkları üçlükle '30 yaş sendromu'nun içine düşüyorlar. Hayatlarının en kritik dönemlerinde 'doğru adam'ları bulup evlenen çok az sayıdaki kentli ve kariyerli kadınlara bir sözüm yok. Amma... 30'lu yaşlarında biraz şansızlıklarının da yardımıyla gidip duvara toslayan ve "Eyvah! Evlenmek için geç kalıyorum! Doğru erkeği bir türlü bulamıyorum!" diyen bekar kadınlara birkaç çift sözüm olacak. Hatta hemen sıcağı sıcağına şunu söyleyeyim ki; "Prensinizi bulmak için artık kurbağa öpmenize gerek kalmadı!" Sizin de bugünlerde sık sık dediğiniz gibi; "Birkaç iyi adam vardı. Onu da başkaları kaptı. Bize ne kaldı?"
İnsan hissettiği yaşta... Şayet bu yazıyı bendeniz değil de bir kadın yazar yazsaydı, eminim ki ona hak verip, arkasından şunu söylerdiniz: "Ayy şekerim! 30'lu yaş hallerimizi ne kadar da güzel yazmışsın!" Ama bir erkek yazar kadınların 30'lu yaş hallerini yazınca, eminim ki kariyerli kadınların yüreğinde 'kızılca kıyamet' kopmuştur şimdi. Hatta beni 'densiz yazar!' olmakla suçlayıp, arkamdan şunları bile söyleyenler çıkmıştır: "Sen öyle san! İnsan hissettiği yaştadır! Ayrıca her yaşın ayrı bir güzelliği vardır! Gerekirse biz de çocuk yapmayıverip, hayatımızın tadını çıkarırız."
Kariyer bir yere kadar Ben de böyle düşünen kariyer sahibi bekar kadınlara diyorum ki; "Siz gelin bu düşüncelerinizi benim külahıma anlatın! 30'lu yaşlarda hala bekar bir kadınsanız, bundan sonraki hayatınız çetin geçen bir kış gibidir." Peki, kariyer yapmış bekar kadınlar, o yaşlarda en çok neyin pişmanlığını duyar? Bence en büyük pişmanlıkları 'yalnızlıklarıdır!' 30'lu yaşlara kadar 'kariyer sahibi' olmak için çırpınan kadınlar, o yaştan sonra da 'yalnızlıktan kurtulmak' için çırpınıyor. Sabahları yataktan yalnız başlarına kalkıp, her gün o psikolojiyle işe gidiyorlar. Emrinde çalışanlara çoğu zaman hiç sebepsiz yere fırça atıyorlar. Bu sefer çalışanlar da başlıyor arkalarından dedikoduyu yapmaya: "Bugün bizimkisi yine çok sinirli. Hayırlısıyla bir erkek bulsa da; hem o rahatlasa, hem de biz!" Sonuç: Kariyer yapıp 'şu kadarcık tek taşı!'nızı kendiniz alacağınıza; 20'li yaşlarda saksıyı çalıştırıp 'taş gibi adam!'ları kapmalı ve 'kariyerde bir yere kadar be kardeşim!' diyebilmelisiniz.
Bugünkü Tüm Yazıları
Bekar kadınların otuzlu yaş halleri nasıldır?
Yayın tarihi: 10 Ocak 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/10/gny/haber,774D8640A2714AAE9116C8D8C8DFAF70.html
Tüm hakları saklıdır.